Başkan Erdoğan: Türkiye'ye yatırım yapan herkes kazanmaya devam edecektir

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, HAİER Beyaz Eşya Fabrikası ve Eskişehir OSB'de faaliyete geçen 52 yeni fabrikanın resmî açılış töreninde konuştu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Ülkemizin dört bir yanına yeni üretim tesisleri kazandırdık. Bugün de Osmanlı'nın beşiği Eskişehir'deyiz. Üretim ve istihdamın dinamosu yeni fabrikaların ve Eskişehir OSB'nin alt yapı çalışmalarının resmi açılışını yapıyoruz.

Toplamda 1 milyar 617 milyon lira yatırım bedeline sahip bu fabrikalara ve alt yapılara büyük ve güçlü Türkiye için atılmış yeni adımlar gözüyle bakıyoruz.

Haier yatırım tutarı 850 milyon lirayı bulacak beyaz eşya fabrikasının resmi açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Firma bulaşık ve kurutma makinesi yatırımı için de güvenli liman olarak Türkiye'yi seçti. Yatırım bedeli 400 milyon lirayı bulan kurutma makinesi fabrikası üretime başladı. Tam kapasite ile çalışmaya başladığında yılda 1,5 milyon kurutma makinesi üretecek. Yapım aşamasında olan 450 milyon liralık bulaşık makinesi fabrikasında da çalışmalar süratle devam ediyor. İnşallah haziran ayında faaliyete geçecek.

Türkiey Haier'in Avrupa'daki en büyük üretim üssü haline geliyor. Bu yatırım için firmanın yöneticilerine teşekkür ediyorum. Türkiye'ye yatırım yapan herkes kazanmaya devam edecektir. Bugün Haier ile birlikte salgının zorlayıcı şartlarına aldırış etmeden Eskişehir OSB'de son dönemde üretime geçen 52 fabrikanın daha resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımların toplam bedeli 639 milyon lirayı buluyor.

Bu yatırımlarla bir çok alanda ithal ettiğimiz ürünleri ikame ediyoruz. Türkiye artık geçmişte ülkemizde esamesi dahi okunmayan teknolojileri üretir hale gelmiştir. Bu kapasiteyi her geçen gün perçinliyoruz. Bu yatırımlar için Eskişehir'in seçilmiş olması da fevkalade esabetlidir. Çünkü Eskişehir bir askı aşan sanayileşme kültürü, alt yapısı ile yatırımlar için biçilmiş kaftandır. OSB'de 43 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Bu sayı 57 bine ulaşacak.

Sanayicimizin dikkatini sadece üretime yöneltmek için okulundan camisine, marketinden inovasyon merkezine her türlü ihtiyacın sunulduğu bir sistem kuruyoruz. Bu planlı sanayi bölgeleri sayesinde ülkemiz yatırım, üretim, istihdam ve ihracat istikametinde yoluna dolu dizgin devam ediyor. Bu vesileyle salgına rağmen cesurca yatırımlarını gerçekleştiren babayiğit müteşebbislerimize teşekkür ediyorum.

Eskişehir 1 milyar dolara yaklaşan rakamıyla ülkemizin en fazla ihracat yapan şehirlerindendir. Son 15 yılda hep dış ticaret fazlası veren şehrimiz Türkiye'nin cari dengesine pozitif katkı sağlıyor. Ülkemizin ilk ve tek yerli şanzımanı, ilk yerli jet helikopter motoru, ve füze motoru bu şehrin alameti farikalarıdır. Ülkemize bu katkıları yapan Eskişehir'i hiç bir zaman yalnız bırakmadık.

Eskişehir'e yaptığımız yatırım 30 milyar lirayı aştı. Sanayi kapasitesi bakımından da zirveye çıkarmak için çok büyük çaplı yatırımlar yaptık. Sanayicimize bir müjdeyi vermeyi de arzuluyorum. Sivrihisar Organize Sanayi Bölgesi'ni yıl sonu itibarıyla tamamlayarak sanayicimizin hizmetine sunuyoruz.

Bizim siyasetimiz laf siyaseti değil eser ve hizmet siyasetidir. Bizim gündemimiz yatırımdır, geleceğe eser bırakmaktır. Vatandaşlarımızın refahını artırmaktır.

Biz 19 sene boyunca tüm enerjimizi ülkemizi baştan başa duble yollarla donatmaya, tüneller açmaya, yurdumuzun dört bir yanını demir ağlarla örmeye harcadık. Bu sayede Türkiye'deki organize sanayi bölgesi sayısı 325'e, endüstri bölgesi sayısı 23'e ulaştı. Teknopark sayımız 100'e yaklaştı. İnsan kaynağımızı zenginleştirmek için işe üniversite sayımızı artırmakla başladık.

Hedefimiz Türkiye'yi Avrupa'nın elektrikli araç ve batarya üssü haline getirmektir.

İklim değişikliği dünyayı bambaşka bir noktaya sürüklüyor. Sel ve yangın felaketlerinden başımızı kaldıramıyoruz. İşte bu yüzden biz Paris İklim Sözleşmesi'ni imzalayarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Türkiye'nin geleceği parlaktır. Elbette her zaman olduğu gibi bundan sonrada bizi hedefimizden alıkoyma çabaları olacaktır.

Pusuya yatarak ülkemizin tökezlemesinden medet umanlara diyorum ki hiç heveslenmeyin, bu ülkedeki istikrar ve güven iklimini bozmaya kimsenin gücü yetmez.

Gücümüze güç katan, büyük ve güçlü Türkiye'nin taşıyıcı sütunları olan müteşebbislerimizle birlikte altından kalkamayacağımız yük yoktur.