Bakan soylu sahurunu polis ve bekçilerle yaptı

Tuzluçayır Polis Merkezi Amirliği'ndeki sahur yemeğine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Valisi Vasip Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile polis ve bekçiler katıldı. Gece yarısı polis merkezine gelen Bakan Soylu, girişte kendisini bekleyen vatandaşlarla selamlaşıp fotoğraf çekindi. Soylu, nizamiye önünde Vali Şahin ve görevliler tarafından karşılandı. Ardından, sahur için yemeğe geçildi.

ŞARKTA DAHA AVANTAJLI HALE GETİRDİK'

Soylu, yemeğin ardından açıklamada bulundu. Polislere ilişkin Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeye ilişkin konuşan Soylu, "Özellikle emniyet mensuplarımızla, polislerimizle ilgili bir yönetmelik çalışması yapıldı. Buradaki temel muradımız şuydu; Doğu ve Güneydoğu'da terörün, güvenlik güçlerimizin büyük fedakarlıkları, hükümetimizin politikaları, milletimizin bu büyük direnciyle azalmasıyla Doğu ve Güneydoğu'da, emniyet mensuplarımızın tabiriyle, şark görevlerinde mahrumiyet olan yerlerde 2 ve 3 yıllık düşürmeler yaptık. Özellikle ikinci şark görevlerinde sene olarak az olmasına rağmen oralarda da genellikle 1, istisnai olarak da 2 yıllık düşümler söz konusu oldu. 2 şark var zaten, polisin kendi şeyinde 2 defa şarka gitmek var. O 2 şarktan doğuyu 2'ye böldük, batıyı da 2'ye böldük. Bölmemizin sebebi de birtakım vilayetlere gidilmek istenmemesinden kaynaklanıyordu. Hatta oraları şarkta biraz daha avantajlı hale getirdik" diye konuştu.

'KİMSE 15 TEMMUZ'DAN NASIL ÇIKTIĞIMIZI SORMUYOR'

Polislerle ilgili çokça değerlendirmeler yapıldığına işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazen bizi üzen de değerlendirmeler yapılıyor. Polisin çalışma şartlarıyla da ilgili. Kimse, 15 Temmuz'dan nasıl çıktığımızı sormuyor. 273 bin civarında polisimiz vardı. 230 binin altına kadar düştük. İllet FETÖ terör örgütüne mensup olanları, bu teşkilattan söküp atmak suretiyle 230 binin altına kadar gelindi. Hakikaten o dönem, ekstra FETÖ'ye mücadele işimiz de vardı. Bütün operasyonel birimlerimizin büyük bölümü, mücadelesini FETÖ'yle mücadeleye sevk etmişti. O dönemlerde çalışma şartlarının hiçbirimiz farkında değiliz. 24 saat, üst üste uykusuz geceler, 2 kişilik işin 1 kişi tarafından yapılabilmesi, bir taraftan terör örgütleriyle mücadele, PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ ve bilimum bütün terör örgütleriyle mücadele."