İran'dan ABD'ye çağrı: Nükleer anlaşma için daha güçlü güvenceler istiyoruz

Rusya'nın başkenti Moskova'yı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.

İki bakan görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.

Abdullahiyan, burada yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki durumla ilgili bir Avrupa ülkesi liderinin mesajını Lavrov'a ilettiğini dile getirdi.

"Bu mesajda, Ukrayna'da barışın sağlanması ve askeri eylemlere son verilmesine destek ile ilgili fikirler yer alıyor. Bunları Lavrov ile görüştük."

Rus mevkidaşı ile iki ülke arasındaki ticaret, ekonomi, ulaştırma, savunma ve güvenlikle ilgili iş birliği konularını ele aldıklarını söyledi.

"İki ülke arasındaki ilişkilerin doğru yönde olmasından mutluyuz ve iki ülkenin mevcut kapasitelerini kullanarak ekonomik iş birliğini geliştirmeye kararlıyız."

Abdullahiyan, İran ve Rusya arasındaki ilişkileri genişletme kapasitesinin çok daha fazla olduğuna ve yakın gelecekte İran ve Rusya arasındaki uzun vadeli stratejik iş birliği anlaşmasının hayata geçirilmesini umduğunu söyledi.

Lavrov ile bölgesel ve uluslararası meselelere ilişkin istişarelerde bulunduklarını belirten Abdullahiyan, "Afganistan'da tüm gruplardan oluşan kapsayıcı bir hükümetin oluşturulması gerektiğini vurguluyoruz" ifadelerini kullandı.

Suriye ve Yemen meselesini de kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını söyledi.

"Astana formatı çerçevesinde Suriye'nin mevcut durumdan çıkmasına yardımcı olmaya kararlıyız. Yemen konusunda da ateşkesin kalıcı hale getirilmesini, bu ülkeye barış ve istikrarın geri dönmesini, Yemen'deki kuşatmanın tamamen kaldırılmasını ve bu ülke hakkındaki diyaloğun Yemenliler arasında yapılması gerektiğini vurguluyoruz."

Abdullahiyan, Irak'taki gelişmeler konusunda da Irak'ı desteklemeye ve bu ülkenin istikrarının güçlendirilmesine katkı sağlamaya devam etme konusunda Rusya ile hemfikir olduklarını söyledi.

"ABD tarafının gerçekçiliğiyle bir anlaşmaya varmayı umuyoruz"

İran ile nükleer müzakerelerin koordinatörü Avrupa Birliği (AB) tarafından sunulan ve nükleer müzakerelerde nihai yol haritası olarak kabul edilen anlaşma taslağına 24 Ağustos'ta ABD'den aldıkları yanıta işaret etti.

"Yaptırımların kaldırılmasına ilişkin olarak ABD tarafından gönderilen son metni aldık. Meslektaşlarım Amerikan tarafının önerilerini dikkatle inceliyor. (Yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin yeniden anlaşmadan ayrılmayacağına ilişkin) Güvenceler konusunda daha güçlü bir metne ihtiyacımız var ve daha güçlü garantilere sahip olmalıyız. ABD gerçekçi davranır ve mevcut metni takviye ederse anlaşma uzak değildir."

İran'ın, ABD'nin yanıtına ilişkin incelemelerini tamamlamasının ardından görüşlerini müzakerelerin koordinatörü AB'ye göndereceğini belirten Abdullahiyan, "Viyana'da aylarca süren müzakereler yapıldı. Hedefimiz iyi, güçlü ve istikrarlı bir anlaşmaya varmak. ABD tarafının gerçekçiliği ile bir anlaşmaya varmayı umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"İRAN İLE BATI'NIN YIKICI SİYASETİNE KARŞI ÇIKIYORUZ"

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise Moskova ve Tahran arasındaki ilişkilere değindi.

"Gayri meşru yaptırımlara rağmen ikili ticaret büyüyor. Bu yılın ilk 7 ayında ikili ticaret hacmi, yüzde 40 artarak 2 milyar 700 milyon dolara ulaştı. Geçen yılın ticaret hacmi, bu yıl daha da yükselecek."

Lavrov, iki ülkenin uluslararası hukuka uyulmasından yana olduğunu belirterek, "İran ile Batı'nın yıkıcı siyasetine karşı çıktıklarını" söyledi.

Lavrov, İran ile nükleer anlaşmanın canlandırılmasıyla ilgili çabalara da işaret etti.

"İran'a yönelik uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması gerekiyor. Uluslararası toplum da hala ABD'nin bu meseleye ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2231 kararının yasal alanına dönmesini bekliyor."

Lavrov, "Rusya, İran'ın söz konusu anlaşmanın koşulsuz uygulanması ve yasa dışı Amerikan yaptırımlarının tamamen kaldırılması yönündeki pozisyonunu anlıyor ve destekliyor" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, küresel finans ve ekonomi sistemini kendi lehine kullandığını söyleyen Lavrov, geleceğini düşünen tüm ülkelerin ABD ve Batı'dan bağımsız olarak dış ekonomik ilişkilerini inşa etme yönünde adımlar atması gerektiğini dile getirdi.