0530 708 54 54
0530 708 54 54
11 Kasım 2019 Pazartesi 22:02:00 - Güncelleme:11 Kasım 2019 Pazartesi 22:04:00

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran BMMYK heyetiyle bir araya geldi

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, "Mültecilerin sorumluluğunu sadece birkaç ülkenin üzerine yıkmak sürdürülebilir, katlanılabilir ve tahammül edilebilir bir durum değildir." dedi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eş başkanlığında 17-18 Aralık'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenecek Küresel Mülteci Forumu'nu yerinden edilmiş Suriyelilerin ülkesine dönmesi için planlanan uluslararası donörler konferansının daha fazla sürüncemede kalmaması için "önemli bir eşik" olarak gördüklerini belirtti.

Bakan Yardımcısı Kıran, Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserinin Korumadan Sorumlu Yardımcısı Gillian Triggs'in başkanlığında, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile Türkiye'nin ilgili heyetleri arasında Suriyelilerin gönüllü geri dönüşlerine ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi.

Bakan Yardımcısı Kıran, AA muhabirine, BMMYK heyetiyle yapılan toplantı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'yla birlikte bölgenin daha güvenli hale gelmesi, terörden arındırılması ve Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelerde yaşayan mültecilerin geri dönüşü konusunda uzun süredir uluslararası topluma çağrıda bulunduğunu anımsattı.

Kıran, "Bu çağrı Harekat sonrası özellikle Suriye'nin içinde yerlerinden edilmiş yaklaşık 120 bin kişinin yeniden bizim operasyon bölgemize dönmesiyle birlikte ve bunu da BM'nin tescil etmesiyle güven ve huzur içerisinde olduğu müddetçe Suriyelilerin kendi topraklarında yaşama arzusunu gösteren veriler elde etmiştik." dedi.

Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i Türkiye'de kabulü sırasında Suriyelilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşüne ilişkin birlikte çalışma iradesini ortaya koyduğunu, Bakan Çavuşoğlu'nun da Irak, Lübnan ve Ürdün başta olmak üzere, BMMYK'nın iş birliğinde ve uluslararası toplumun da dahil olmasıyla "donörler konferansı düzenlensin çağrısının" ilk çalışma grubu toplantısının 8 Kasım'da Ankara'da gerçekleştirildiğini anımsattı.

Cenevre'de bugün yaptığı temasların arka planını anlatan Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çalışmalar olgunlaştıkça, Cumhurbaşkanımızın çağrısının daha geniş ölçekte karşılık bulmasıyla ve Bakanımızın en son BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ile telefon görüşmesinde kararlaştırdıkları üzere, heyetlerimizin daha farklı bir çalışma disipliniyle bir araya gelmesiyle çalışmalara hız verilmesi düşüncesi oluşmuştu. Bunun sonucunda da heyetlerimiz Cenevre'de ilk toplantısını gerçekleştirdi."

BMMYK HEYETİ İLE İKİNCİ TOPLANTI ANKARA'DA OLACAK

Kıran, Türkiye ile BMMYK arasında Türkiye'deki Suriyelilere ilişkin iş birliğini masaya yatırdıklarını ve söz konusu iş birliğinin "kökten ve sürekli" çözümü konusunda artık sonuç odaklı çalışmalara ağırlık vermesi gerektiğini vurguladıklarını ifade etti.

Triggs başkanlığındaki BMMYK heyetini ikinci bir toplantı için Türkiye'ye davet ettiğini belirten Kıran, "Bu ikinci toplantıyla birlikte bilhassa Cumhurbaşkanımızın eş başkanlığını yapacağı aralık ayındaki Küresel Mülteci Forumu öncesinde de artık çalışmalarımıza daha farklı bir ivme katmak adına Türkiye'de yapacağımız toplantı, bu toplantının devamı niteliğinde olacak." diye konuştu.

17-18 Aralık'ta Cenevre'de düzenlenecek Küresel Mülteci Forumu'nu mülteci meselesi için "önemli bir eşik" olarak gördüklerini vurgulayan Kıran, herkesin mutabık olduğu şekilde Suriyelilerin "güvenli, onurlu ve güvenli" bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanmasının amaçlandığına vurgu yaptı.

ULUSLARARASI TOPLUMA SAMİMİYET ÇAĞRISI

Kıran, Barış Pınarı Harekatı'nın Suriyelilerin evlerine geri dönüşünü kolaylaştırdığının altını çizerek, uluslararası toplumu daha samimi olmaya davet etti.

Türkiye ve komşu ülkelerdeki Suriyelilerin yükünün paylaşılması gerektiğini ve bu konunun artık "sürdürülebilir" olmadığına dikkati çeken Kıran, "Mültecilerin sorumluluğunu sadece birkaç ülkeye yıkmak sürdürülebilir, katlanılabilir ve tahammül edilebilir bir durum değildir. Biz Türkiye olarak zaten örnek adımlar attık, atıyoruz. Bu konuda ortaya koyduğumuz çabalar, örnekler, yaptığımız fedakarlıklar ortada. Türkiye'deki sığınmacılar için 40 milyar doların üzerinde harcama yaptık. Dolayısıyla Türkiye'nin bir takım farklı çabaların içine gireceği gibi bir takım mesnetsiz açıklamaları da biz açıkçası yersiz buluyoruz."

"MÜLTECİLERİN GERİ DÖNÜŞÜNÜN ARTIKMEŞRUİYETİT VE GEREKLİLİĞİ SORGULANAMAZ"

Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Barack Obama'nın ABD Başkanlığı döneminden itibaren Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ve mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünün altını çizdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim 17 Ekim'de ABD ile 22 Ekim'de Rusya ile Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili Soçi'de vardığımız mutabakatların her ikisinde de mültecilerin geri dönüşü, güvenli bölgenin ihdası kayda geçirilmiş durumda. Dolayısıyla bunun artık meşruiyeti ve gerekliliği sorgulanamaz nitelikte. Cumhurbaşkanımız bu gerçekleri dile getirdiği zaman maalesef bazı batılı ülkeler ayağa kalkıyor, reaksiyon gösteriyor. 'Türkiye kapıları mı açacak? Türkiye mültecileri bize karşı tehdit olarak mı kullanacak? Ama Cumhurbaşkanımız gelin bu sorunu çözelim dediğinde de herkes masadan kaçıyor. Bu durum açıkçası artık sürdürülebilir bir durum değildir. Bu yüzden bugün iki heyet olarak, iki takım olarak bir araya geldik. Aynı masada bütün bu sorunları uzun bir süre, verimli bir şekilde ele almış olduk. Şimdi ikincisini Türkiye'de gerçekleştirmek istiyoruz. Hızla ilerlemek istiyoruz."

AB'YE ELEŞTİRİ

Kıran, Avrupa Birliği'nin (AB) Suriye politikasına da eleştirilerde bulunarak, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı boyunca AB ile her aşamada müzakere ve diyalog halinde olduğunu anımsattı.

Kıran, Türkiye'nin her zaman diplomasinin imkanlarını kullanmak istemesine rağmen, AB'nin Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetlerini anlamadığını dile getirdi.

Kıran, AB üyesi ülkelerin Harekat esnasında Türkiye'yi yaptırımlarla ve bir takım ekonomik baskılarla durdurabileceğini zannettiğini ama Türkiye'nin son derece haklı ve meşru bir zeminde bu Harekatı gerçekleştirdiğini ve terörle mücadele kararlılığından taviz vermediğini vurguladı.

Bakan Yardımcısı Kıran, kendisi ve Triggs'in heyet başkanlığı yaptığı bugünkü toplantıya Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Mehmet Güllüoğlu, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan ve bakanlıktan geniş bir heyetin hazır bulunduğunu sözlerine ekledi.

AA

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX