Doktor

Anlıyorum seni hocam. İçerisi, dışarısı fark etmez. Büyük takımlar her platformda aynı futbolu oynar. Sistem sabit, taktik bâki diyorsun. Fakat oyuncuların dahil, herkesin haftalar ilerledikçe daha gür sesle dillendirdiği bir gerçek var. Anadolu takımları diğer rakiplere karşı çıktığı motivasyonla çıkmıyorlar artık Beşiktaş’a. İşte bu yüzden zaman zaman sen de değişmelisin, takımın da hocam. 
 
Sen de kabul etmelisin ki ezberlenen bir oyun anlayışın var artık. Quaresma’yı kilitleyen, seni orta alanda döven her kim olursa ya üstünlük kuruyor sana ya da başa baş oynuyor. Artık futbol hayatının son deminde olan Ricardo dışında bir hücum opsiyonun olmalı hocam. Atiba’nın kasları iflas bayrağını çektiğinde, merhemin elinde olmalı. Oğuzhan ya da Togay’ın şekeri yerlerdeyken, insülin elinde koşmalısın artık hocam. Ne demiş söz yazarı Şakir; “Çaresiz derdimin sebebi belli, dermanı yaramda arama doktor.” Derman kulübede.  Kısacası güzel hocam, kimse senin doktorluğundan şüphe etmezken, kullan artık elindeki sargı bezini de merhemi de be hocam. 

Ufak bir parantez de Cenk’e açmak gerek. Fabrikatör ’ün elindesin farkına var. Bakambu’yu La Liga ’ya, 5. büyük Bursaspor’u top yekûn Fenerbahçe’ye pazarlatacak yetenekleri ortaya çıkartan bir fabrikatör. Azminden şüphe yok da artık bırak şu oyuna küsmeleri. Neydi o hal 14.dakikada? Eller iki yanda, gözler Şenol hocada “Baksana hocam pas atmıyorlar bana”. Ne oldu 2 dakika sonra? Oğuzhan kaçırdı tam da senin olman gereken pozisyonda. Sen üzerine koydukça gururlanan milyonlar var bu ülkede unutma. Yapma.