Adisyon

BEŞİKTAŞ, ufak çaplı devrimini geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirdi. Ufak çaplı diyorum çünkü daha yapılacak çok iş var. Ne zaman ki camiada küslükler biter, barış her platformda sağlanır o zaman gerçek camia bütünlüğü elde edilir. Ne zaman ki adisyonun gerçek sahiplerinden ödeme alınır, o zaman camiada hak teslimi yapılır. İşte o zaman pazar günü yanan meşale tribünlerde belirmeye başlar.

Camiayı 1 senede 3 kez kaosa, pardon sandığa sürükleyen Fikret Orman’dan sonra, Ahmet Nur Çebi’nin gelişi Beşiktaş’ın saha dışı dinamiklerini de harekete geçirdi. Kongrenin olumlu havası, birlik beraberliği üst düzeye çıkarttı. Taraftarın başlattığı “Omuz Omuza Kartal Yuvasına” organizasyonu bu heyecanın sadece başlangıcı. Saha dışında bu gelişmeler olurken, saha içerisinde camianın değişen tüm havasına rağmen her hangi bir değişiklik yok. Beşiktaş sene başından beri sahada topa hâkim, pas yüzdesi yüksek, oyun içi geçişlerde başarılı. Peki ya tabela? Braga karşısında da oyunun geneline hâkim bir görüntü çizen Beşiktaş, saha içi kalitesizliği sebebiyle tabelada eksik kalmaya devam etti. Bireysel hatanın temeli her zaman şansızlık değildir.

Evet. Beşiktaş’ın derdi çok. Borç gırtlağı aşmış, para işleri kesat! Ancak bu dar boğazdan çıkışın tek yolu sportif başarı. Sportif başarı demek, sponsor demek. Sponsor demek, para demek. Para ise şu aşamada Beşiktaş için her şey olmasa da, çok şey demek. Beşiktaş’ın bu doğrultuda hareket etmesi, bu sebeple, geçişmiş, yüzdeymiş bir yana bırakıp tabela yapması lazım. Görünen o ki Abdullah hoca için 5.2 saniyelik süre başladı.