0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

İdlib ateşkes anlaşmasıyla kazanan taraf Türkiye’dir

Lamı cimi yok. İki kere iki dört. Türkiye, Moskova’dan diplomatik anlamda çok önemli bir başarıyla dönmüştür. Detaylarını anlatacağım.

*

Türkiye sadece Moskova’daki görüşmelerden başarıyla çıkmamış, aynı zamanda göçmenler konusunda yaptığı hamle ve sonrasında Avrupa liderleriyle olan telefon diplomasisi ile de istediklerini tek tek alma yoluna girmiştir.

*

Diyebilirim ki 4-5-6 Mart periyodu Başkan Erdoğan’ın diplomatik yollarla istediğini elde ettiği bir üç gün olmuştur. Sondan başlayarak bu üç günü analiz edelim...

*

Başkan Erdoğan, Avrupa Birliği Dönem Başkanı Hırvatistan'ın Başbakanı Andrej Plenkovic ile yaptığı görüşmede Avrupa Birliği’nin uluslararası yükümlülüklerine riayet ederek sınırlarına ulaşan mültecilere gerekli korumayı sağlama mecburiyeti bulunduğunu ifade etmiş, sınırların kapatılmasının Avrupa ülkelerinin uluslararası hukuktan doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını belirtmiştir. Haklı mıdır? Yüzde 100 haklıdır. Bunu Plenkovic de kabul etmiştir.

*

Başkan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi bildiğiniz gibi 6 Mart günü.

*

Tayyip Erdoğan o görüşmede de Türkiye ile Rusya arasında İdlib konusunda 5 Mart’ta varılan anlaşmayla hem masum sivillerin korunmasını sağladıklarını hem de bölgenin huzuru için hayatlarını ortaya koyan askerlerimizin güvenliğini temin ettiklerini söyledi.

*


Erdoğan ayrıca Yunanistan’ın AB kurucu anlaşmasını ve Cenevre Sözleşmesi’ni dikkate almayacağını açıklamasının uluslararası hukukun ve AB kurucu anlaşmasındaki değerlerin açık ihlali olduğuna işaret etti. Haklı mıdır? Yüzde 100 haklıdır. Şansölye Merkel de bu gerçekleri kabul etmiştir.

*

Gelelim Moskova’da Erdoğan-Putin görüşmesinin neden önemli diplomatik bir başarı olduğu meselesine...Madde madde sıralayalım:

*

1. Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda izlediği bağımsız dış politika yeni bir başarı elde etmiştir. Aynı gün hem Rusya’yla liderler düzeyinde müzakereler yürütüldü hem de ABD başkanının özel temsilcisi İstanbul’da ağırlandı.

*
 
2. Bir yandan Suriye’den gelebilecek yeni bir düzensiz göç dalgasını engelleyerek Türkiye’nin çıkarlarını koruduk, diğer yandan Amerika başta olmak üzere Batı’yı bize destek vermek durumunda bıraktık.

*
 
3. Türkiye, kendi öz kaynaklarıyla Şam rejimine ağır bir bedel ödeterek, Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olma kararlılığını ortaya koymuştur. Artık Türk askerine yönelik herhangi bir saldırının yanıtsız kalmayacağı açıkça anlaşılmıştır.

*
 
4. Türkiye, aynı zamanda Batılı devletlerin İdlib sahasındaki koşulları dikte etmesine izin vermeyeceğini ortaya koydu. Kendi göbeğimizi kendimiz keserek, bölgede kimsenin maşası olmayacağımızı gösterdik.
 
*


5. Türk savunma sanayii, İdlib krizinde rüştünü ispat etmiştir. Bu alana yapılan yatırımların ne kadar isabetli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

*
 
6. Türkiye-Rusya mutabakatı, ABD ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye destek olmasına engel değildir. Hava savunma sisteminin konuşlandırılması ve istihbarat paylaşımı gibi güven artırıcı adımlar atılmalıdır.

*
 
7. İdlib’de hâlâ üç milyondan fazla sivilin küçük bir alanda sıkıştığını unutmamalıyız. Bölgeden kaynaklanan düzensiz göç tehlikesi devam etmektedir. Avrupa ülkeleri, Rusya’ya göçmenleri Avrupa demokrasilerine karşı silah olarak kullanma şansı tanımamalıdır. Son günlerde yaşananlar, bölgede yaşanan insani krize kapsamlı ve köklü bir çözüm bulunması ihtiyacını ortaya koymuştur.

*
 
8. Türkiye-Rusya mutabakatı, Türkiye’nin mülteci politikasına yaptığı değişiklikleri geri almasını gerektirmez. Avrupa Birliği’nin 2016 anlaşması kapsamında Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadığı gerçeğini değiştirmez. Avrupa Birliği, Türkiye’ye karşı değil, Türkiye’yle iş birliği içerisinde Suriye’de yaşanan insani krizi sonlandırmak için gerekli adımları atmalıdır.

*

9. Moskova’da ortaya çıkan mutabakat, lider diplomasisinin sonuç vermeye devam ettiğini göstermiştir.

*

10. Rusya, çok boyutlu ilişkilerimizi rejimin hırs ve kaprislerine kurban etmemek için anlaşma yoluna gitmiştir.

*

Netice: İdlib Ateşkesinde kazanan kesin olarak Türkiye Cumhuriyeti olmuştur...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX