Çalışkan ve idealist liderler, her millet için büyük bir şanstır. Köklü değişimleri de ancak bu liderler yapabilir. Bu vasıfları taşımayan liderlerin değişim atraksiyonları, cilalamadan öteye geçmez, bu da bir fayda sağlamaz, sadece propaganda malzemesi yapılarak, siyasetçiye günü kurtarmada yardımcı olur.
Tayyip Erdoğan, tarihte bu vasıfları taşıyan ender liderlerin başında gelir. Bu ifadem yalakaların ağzındaki, kalemindeki samimiyetsiz lâf-ı güzaflardan biri değildir.
Bu, bir bilim adamının onurlu ve vicdanî bir tespitidir; tarihe not düşülmesi gayesiyle sarf edilmiştir. Tarih şunu ispat etmiştir ki, bu özellikleri taşıyan liderlerin en büyük handikabı, etraflarında çok sayıda kifayetsiz muhterislerin bulunmasıdır. Bu asalak takımı, bu çalışkan ve idealist liderlere ayak uydurabilmek için, her türlü tehlike virüslerini yanlarında taşımakta ve bu virüsleri liderin icraatına bulaştırmaktadırlar.
Bu nokta iyi anlaşılsın diye, Sayın Erdoğan’ın etrafında bulunan yakın çalışma arkadaşlarını da tenzih ederek, geneli kastetmek düşüncesiyle bir örnek vereceğim.
Mesela, Doçentlik Sınavı ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldı. Dil puanı 55’e indirildi, mülakat da kaldırıldı.
Ne var bunda demeyin… Dil puanının 55’e çekilmesinin sakıncalarını da burada mevzu bahis etmeyeceğim.
Sadece bir noktasını masaya yatıralım, buradan hareketle diğer noktaları ilgililer masaya yatırmak isterlerse, kendilerine ışık tutsun!
Yeni düzenleme şöyle: Mülakat yok, adayın bilimsel çalışmalarını oluşturan dosya jüri üyelerinin önüne konulacak, jüri üyeleri bu dosyaya bakarak, Doçent olup-olamayacağına karar verecek!...
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.