Terim usulü şampiyonluk

Şampiyonluğu 72 saat önceden yaşattı Fatih Terim. Çalıştığı ekiplerde takım bütünlüğünü ön planda tuttuğu bilinen gerçekti. Bunu uzun zamandır görev yaptığı ve şampiyonluklar yaşattığı Galatasaray’da gördük; hatta değişik yaptırımlarına da çok şahitlik ettik. Ancak bu seneki şampiyonluğun zor ötesi olduğunu kavramış olacak ki, değişik bir uygulamaya gitti 3 gün önceden Florya’da. Tüm futbolcuların dışında malzemecisinden, saha bakıcısına; aşçısından, çalıştığı alt-üst kademesine ve de onların ailesine kadar hepsini tesislerde ağırladı. Maaile barbekü sonrası kenetlendi; şampiyonluk yemini edildi...

İzmir’e de bu sezon kadroda görev almış oyuncuların hepsini götürdü. Kendi deyişiyle, “Biz bir aileyiz. Şampiyonluğa hazırız. Son sözü futbolcular söyleyecek” cümlesi, Bornova Stadı’nda nasıl şekillenecek hep birlikte az sonra göreceğiz. Fatih hocanın 11’i işini en iyi yapan oyunculardan kuruluydu yine. İlk 20 dakika temkinli, kontrollü ve top bende kalsın görüntüsü içindeydi. Tek fark Göztepe taraftarının takımlarına müthiş desteğiydi. Galatasaray seyircisi azınlıkta kaldığından takımına itici güç olamazken, oyuncuları da garanti futbolun dışına çıkamıyordu. Zaten ilk yarıda Gomis’in şutu, Jufran’ın direkten dönen topu dışında pek fazla yazılacak bir şey yoktu.  Bir puanla şampiyonluk geliyor ama futbolda bu oyun tarzı, bazen kötü sonuçlar doğurabilir. Terim’in 48’de ön de basın, golü bulun çağrıları karşılık görmeyince, ilk hamlesini Sinan ile yaptı ve hemen hareketlendi Galatasaray. İki dakika geçmemişti ki Gomis yaptı yapacağını penaltı kazandırdı ve hiç tereddüt etmeden topu başına geçip fileleri havalandırdı.

Cüneyt Çakır 70’de su molası verdiğinde, Fatih hocanın oyuncularını etrafında toplaması; kısa öz konuşması şampiyonluğu müjdeler nitelikteydi. O konuşma sonrası skor avantajını da eline geçiren oyuncuları, hocalarının isteğini yerine getirir oldu. Son 8 dk devreye azınlık taraftarı da girerken; şampiyonluk türküleri İzmir’den Türkiye’ye yayılıyordu.