0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Neoliberal kapitalizm krizinin öncü sarsıntıları: Kur saldırıları 

1978 yılında, Suudi Arabistan’ın en önemli beyinlerinden biri olan Zeki Yamani’nin önünde 55 sayfalık bir öngörü raporu durmaktadır. “Kapitalizmin Geleceği” adlı bu rapor, eş zamanlı olarak Kuveyt, BAE, Katar, Libya, Mısır, Türkiye ve İran liderlerinin de masasındadır. 

Yamani raporu okuduktan sonra “Hanedan Konseyi” denilebilecek Suudi Arabistan’ın çekirdek kadrosunu toplar. “Kapitalizm büyük bir kriz yaşamaktadır. Bu krizi atlatamaz ise Sovyetler, Ortadoğu’yu ele geçirir. Acil bir eylem planı hazırlamak zorundayız” der. 

Aynı dönemde Fransız, Alman, İngiliz, İsviçre ve ABD liderlerinin ve merkez bankası başkanlarının masasında yine aynı rapor vardır. İçeriği, kapitalizmin çöküşü... Yine aynı günlerde Avrupa Topluluğu’nu üç ülkenin, Yunanistan, İtalya ve Portekiz’in çöküşü ile ilgili raporlar meşgul etmektedir. Alman mali ve finans teknokratlarının liderliğinde Avrupa, hem ekonomilerinin hem de kapitalizmin çöküşünü önleme ekibi oluşturur. 

İran Şahı elindeki “Kapitalizmin Geleceği” raporunu okuyup analiz edince İran nükleer programını daha rahat gerçekleştireceğini düşünür ve İran atağa geçer. İran Şahı’nın atağını izleyen önemli bir Türk lider, Şah’a mesaj gönderir: “Sasani İmparatorluğu projesinden vazgeçmen gerek. Bu kriz öncelikle seni vuracaktır.” 

Şah tarihi bir fırsat yakaladığını düşünürken Yamani de Suudi Arabistan'ın bekasını garanti altına almak konusunda tarihi bir fırsat ele geçirdiğine inanmaktadır. Kapitalizmin çöküşünü önleme operasyonunu Yamani yapmaya karar verir. Çünkü Sovyetler ve İran tehdidi, Suudi Arabistan'ın güvenlik kaygılarını artırmaktadır. Basra Körfezi’nin İran’ın egemenliğine girme olasılığını da düşününce kapitalizmin çöküşünü önlemek, Suudi Arabistan'ın bekasını sağlayacaktır. Yamani’nin planı gerçekten işe yarar, Şah’ın Sasani İmparatorluğu hayali ve rejimi yıkılır. 

Bugün İslami Asya’daki olaylar, Neoliberal kapitalizm krizinin öncü sarsıntılarının yansımalarıdır. Kriz gerçekten büyüktür fakat geçmişte nasıl aşılmış ise bugün de aynı şekilde aşılacaktır. Bize kur saldırıları şeklinde yansıyan bu krizin tüm Batı merkez bankalarının finansal ve mali analistlerini fazla mesaiye itmektedir. Ticaret savaşları bu analizlerin ürettiği verilerle yapılmaktadır. Kur savaşları yine bu analizlerin ürünüdür. 

Neoliberal kapitalizmin krizlerinin ilk etkilediği bölge hep İslami Asya olmuştur. Türkiye o dönemde de anarşik ve enflasyonist bir sarmala girmiş ve çıkış için aranan çareler 24 Ocak Kararları’nı ve 12 Eylül’ü önümüze koymuştur. 

Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya ve Türkiye’nin bugün yaşadıkları, 50 yıl önceki tablonun gelişerek devam ettiğinin altını çizmektedir. Neoliberal kapitalizmin krizini yine AB ve İslami Asya ile Çin’in de içinde bulunduğu geniş bir yelpazeye yayılan ülkeler çözecektir. 

Neoliberal kapitalizmin krizi gerçekten çok boyutludur. Çok boyutlu ve çok taraflı mutabakat gerektirecektir. Bu da zaman alacaktır. Bugün bu mutabakat zeminini hazırlama işleminde kur savaşları ilk kullanılan enstrümandır. Yeni enstrümanlar da yakında devreye alınacaktır. Bu bakımdan çok kapsamlı bir alarm sistemi kurmak zorunluluğu vardır. 

Şimdi çok yönlü istihbarat dönemidir, çünkü bu süreçler aynı zamanda egemenlik alanlarının korunması ve geliştirilmesi gibi rekabetler üretecektir. Bu rekabetler iyi analiz edilmelidir. Klasik savaşların finansal uyarlamalarının rafine bir şekilde yapılışını ve uygulanışını yaşamaktayız. 

Savaşta kullanılacak enstrümanları bilmek zaferin yarısıdır. 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX