0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Mitolojiler, hayat ve uluslararası ilişkiler 

Mitolojik tarih, dünyada giderek diğer tarih dalları içinde önem kazanmaktadır. Uluslararası ilişkiler, mitoloji ve mitolojik tarih yine son yıllarda yeniden analize ve dokümantarize edilmektedir. Dinler tarihi ve antropoloji ile mitolojik tarih arasındaki organik bağ, giderek yeni enerjilerle güçlenmekte, Mısır mitolojisinin günlük hayatımıza tesirleri, yeniden ele alınmak gibi bir ihtiyacı giderek elzem hale getirmektedir. 

“Yerde bir çocuk doğunca gökte de onun bir yıldızı doğar” ve “Kimin bir yıldızla alâka ve merbuyeti varsa o; kendi yıldızıyla döner, dolaşır” şeklindeki Türk inancının kadim Mısır mitolojisine bakışı ve kadim Türk “astrofizik”inin Hint ve Çin etkileri ele alındığında “uğur' olgusunun ve “uğur” kültürünün kökenleri, tarihi, mitolojiyi, uluslararası ilişkileri ve devletleri her zaman etkilemiş bir kehanet ve göklerin yardımı alanına adım atmış oluyoruz. Gerçekten de geçmişten bugüne hala insanların ve iktidar elitlerinin, geleceği öngörebilir ve uygun zamanı tayin edebilir “müneccim”leri, daha eskilerde şamanları ve medyumları hep olagelmiştir. 

Bu bağlamda İskandinav mitolojisi ve Odin kültü üzerine ülkemizde ciddi araştırmalar yoktur. “İskandinav toplulukları ile Türklerin temasları ilk ne zaman olmuştur ve bu iki kültür, birbirini nasıl etkilemiştir?” sorusu biz Türklerin çalışma alanına pek girmemiştir. Fakat Avrupalılar, Kuzey’den ve Doğu’dan gelip Avrupa'yı hallaç pamuğu gibi atan bu iki milleti mukayeseli inceleme gereği duymuşlardır. 

Özelikle hanedan sahipleri ve ezoterik okullar, İskandinav halkları ve Türkleri çeşitli parametreler açısından mukayeseli bir analize tabi tutmuşlardır. Bu konuda geçmişte özellikle İngilizler inceleme yapmış sonra ezoterik okullar “çok kesişen ve göklerle organik ilişkili” diye nitelendirilen bu iki halka özel önem atfetmişlerdir. 

Osiris ve Odin ya da Mısır ve İskandinav mitolojisinin ilişkileri üzerine de Vatikan sürekli araştırmacı bir strateji izlemiştir. İngiliz ezoterik okulları ve örgütleri de bu iki olguyu İngiliz yayılmacılığı döneminde mercek altına almışlardır. Bu ilgi Çerkesler veya daha geniş anlamda Kafkaslar gibi bir başka mitolojik bölgeyi uluslararası ilişkilerin tam merkezine yerleştirmiştir. 

Tibet ezoterizminin “Kuzey Batı Tibet” diye nitelendirdiği masallar diyarı Kafkaslar, uluslararası ilişkiler dünyasına Kafkas topluluklarını hediye etmiştir. Çerkes ve Kafkas ağları, tüm güçlü ve küresel güçlerin istihbarat çarkının önemli dişlilerinden biri olmuştur. Tüm güçlü Doğu devletlerinde her zaman Kafkas portreleri olmuştur. Çerkeslerin yayıldıkları coğrafyalarda etkin olmaları, Rusları, Türkleri, Farsları, Almanları, İngilizleri ve güçlü küresel ezoterik okulları bu topluluk ile ilgili stratejiler geliştirmek zorunda bırakmıştır. 

Dün İngiliz istihbaratı ağı için olağanüstü önemli olan Çerkes halkları bugün ABD’nin stratejik Kafkaslar açılımında güçlü bir uluslararası ilişkiler kozu olmak yolundadır. Asya ezoterik geleneğinde “Kuzey Tibet Türkleri” olarak kodlanan Çerkeslerin ve Kafkas halklarının uluslararası ilişkiler alanındaki stratejik değeri tartışma dışıdır.  Bundan önceki iki yazımızda bu karmaşık ilişkiler ağı ve tarihe mercek tutmaya çalıştık. Bu konu çok bakir bir saha olarak araştırılmayı beklemektedir. 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX