Ekonomi yönetimine tavsiyem (1)

Okuyup, araştırıp, uygulamanız dileğiyle...

1- Esnafları, meslek odalarının eline bırakmamak, mecburi üyelik ve aidat sisteminin değiştirilmesi gerek.

2- Türkiye’de altın ve kuyumculuk sektörünü Hazine Müsteşarlığı’na bağlamak gerek.

3- Kuyumcu mağazası açma için “Yetki Belgesi” düzenlemesi gerek. Yetki belgesi şartlarını taşımayanlar, bu sektörde faaliyet göstermemeli.

4- Darphane, iç piyasalarda daha aktif olmalı.

5- Darphane, Reşat, Hamit ve 24 Ayar gram altın basımına başlamalı.

6- Altın basımı rafinelerin tekelinde olmamalı.

7- Altın günü düzenleyen bankalar denetlenmeli, değer tespitlerini kimler hangi şartlara göre yapıyor araştırılmalı.

8- Bankaların döviz ve altın alım-satım makas aralığına düzenleme getirilmeli.

9- Bankalar, Rekabet Kurumu tarafından yakından incelenmeli, haksız rekabetin önüne geçmeli.

10- Yastıkaltı altınların ekonomiye kazandırılması için sektörden destek almalı.

11- Yastıkaltı birikimler konusu iyi analiz edilmeli.

12- Vatandaşın tasarruflarını, döviz bürolarında ve kuyumcularda emanet edilmesinin önüne geçilmeli. Kayıtdışında kâr payı adı altında döviz ve altın toplamanın yasal cezası olmalı ya da uygulamada aktif olunmalı.

13- Kendi isteğiyle birikimlerini başkalarına kâr payı adı altında (faiz) bırakanlar hukuk karşısında mağdur olarak görülmemeli.

14- Forex işlem piyasalarının kumar olduğu kamu spotu reklamları ile vatandaşlar sık sık bilgilendirilmeli.

15- Borsa yönetimi, bankalardan tüketici kredisi kullanarak borsada işlem yapanları yakın takibe almalı. Yasal ancak bugünkü faiz oranlarını göz önünde bulundurarak tehlikenin farkında olmalı.

16- STK ya da Meslek Odaları ile lüks otellerde programlar düzenlemek yerine, sahada esnafın sesine kulak verilmeli. Muhatap esnaf olmalı. Esnaf, seçim zamanları fotoğraf çekilen kişiler olmamalı.

17- Uber, vatandaş tarafından talep görüyor. Resmi ya da gayri resmi kullanılmaya, vatandaşlar tarafından da kabul görmeye devam ediyor. Tek tarafı haklı görmek yerine ekonomiye katkısını, talebin haklılığını tekrar analiz etmek gerek.

18- Değerli taşlar piyasasındaki sistem tekrar gözden geçirilmeli. Kaçakçılığın önüne geçilecek adımlar olduğunu, bunu kolaylıkla devreye sokabilecek imkanlar olduğunu görmek gerek.

19- Finansal okuryazarlılık, farkındalık için farklı sosyal aktiviteler geliştirmek gerekli. Buna önce ilköğretim okullarından başlamak gerek. Öğrencilere, uygulamalı tasarruf öğretilmeli.

20- Ekonomi, sadece televizyon ve radyolarda konuşulmamalı. Ülke ekonomisi, tasarruf ve israf konularını konunun uzmanı kişiler ya da akademisyenler cuma günleri camii de de hutbelerden önce vatandaşa anlatmalı. Camiilerde bir eğitim alanı olmalı.

Bunlar yapılması gerekenlerden sadece bazıları.

Bu ülkeye nasıl bir sistem getirirsek sonucunu mutlaka görürüz.

Yukarıda belirttiğim eksikliklerin derinliğine indiğimizde uzun zamandır ihmal ettiğimizi göreceğiz.

Bu eksiklikler, ülkemize sadece ekonomik anlamda değil kültürel ve sosyal açıdan da çok katkı sağlayacaktır.

Devir değiştikçe eski alışkanlıklarımızdan ancak yeni kararlar alarak kurtulabiliriz.

Her zaman bir adım önde olmamız gereken bir dünyada yaşıyoruz.

En azından rakiplerimizle aynı mesafeyi koruyabilmeliyiz.

Türkiye’nin bahanelerin arkasına sığınacak bir saniye bile vakti yoktur.

Daha yeni yeni ısındığımızı, çok terleyeceğimizi unutmayalım!

Pes etmek yok.

Pes etmek, şimdiden sonra zaten çare değil.

İletişim mekanizması, maalesef iletişime kapalı.

Ama sosyal medyada işler öyle değil.

Sosyal medyada herkes kahraman.

Kahraman, işini en iyi yapan, projelerini, fikirlerini, öngörülerini, yeteneklerini, vatan ve milleti için karşılıksız paylaşandır...