Kalecilerimizin genel hatası

YABANCI FUTBOLCULAR

ÜLKEMİZDE devlet yabancı futbolcu sayısını arttırdı, daha doğrusu transferlerini serbest bıraktı. Sadece İstanbul’da değil ikinci lig takımlarında da bile yabancı futbolcu oranı %70 dersek yalan olmaz. Kulüplerin işine geliyor. Yaşam tarzları bizim futbolculardan daha aklı başında... Yabancı kontratı yaptıktan sonra özel çaba sarf eden de var etmeyen de var. Kalecinin gönlünü devamlı mutlu etmek gerekiyor. Diğerleri kızarsa fazla zarar veremezler ama kaleciyi mutsuz edilirse kalesini fedakarca korumaz ve takımın puan kaybına neden olabilirler. Futbolcular on sene futbol kulübünde oynayabilir en avantajlı yanı kalplerinde büyüme olmuyor. Antrenmanlar eskisi gibi haftada iki gün oluyordu. Şimdilerde günde iki defa antrenman yapıyorlar. Kalplerinde de büyüme oluyor. 80 yaşını geçen futbolcu çok az görebilirsiniz. Yabancı futbolcularda bu sıkıntı daha az. Yaşam tarzları farklı... Onlar yararlı idman yapıyorlar, içki içmiyorlar, bedenlerini soğuktan sıcaktan ve kötü gıdalardan koruyorlar. Bizimkilerde çok azı buna riayet yapıyorlar, genelde gıdalarını neyi seviyorlarsa onu kullanıyorlar. Beden güçlerini korumaları protein yiyerek olur, içki yasak, yağlı gıdalar yasak, şekerler yasak, hayvan etinden başka sebze, meyve ve deniz mahsulleri iyi gelir. Zaman zaman sarımsak ve sirke de yararlanacak gıdalardır. Tabii ki yaş ve kuru yemişleri unutmayalım…

KADIKÖY’DE DERBİ KAVGASIZDI

GEÇEN yılı unutmadım. Her iki kulüpte anarşi dışındaydı. Taraftarlar maç sonunda saldırmış, taşlar seyirciler tarafında atılmıştı. Türkiye’nin en beyefendi teknik direktörlerinden Şenol hoca kafasına yediği taşla yaralanmış ve ambulansla hastaneye gitmişti. Bu yıl Fenerbahçe taraftarları son dakikaya kadar mağlup durumda olmalarına rağmen anarşiyi akıllarına bile getirmediler. Maçın her iki tarafın futbolcuları da iyi niyette olduklarından dolayı keyifle izlendi. Fenerbahçe uzun süre mağlup durumda oldukları için maça odaklandılar. Takım kalitesinde, değerli oyuncuların varlığından, takımın oyuncularının üç yıldır beraber oynamalarından, BJK’lı futbolcular daha üstündüler. FB’nin futbolcularını daha iyi tanıyamamış durumda olduğum için BJK’nın daha üstün oynayacağını düşünmüştüm doğru oldu. Üç büyüklerde futbolcular bu yıl biraz şaşkın, biraz yabancıymış gibi duruyorlar. Bugünler de şampiyonluk konuşulamaz. Takımlarımıza bu daha güçlü diyemeyiz. Derbide taraftarlar çok duygusal oldukları için illa kendi takımı galip gelsin istemekteler. Futbolcularda galibiyet derbide daha keyifli oluyor düşüncesinde oldukları için 90 dakika çok koşuyorlar maç bitiminde hepsi çayırlara oturuverdiler. Dermanlarının bitmesinden değil stresten dolayı psikolojileri onların gücünü bitiriveriyor ayakta bile duramıyorlar.

Kalecilerimizin genel hatası

CİHAT Arman, Turgay Şeren, Göztepeli Ali bu işin ülkemizde en iyi yapanlarıydı. Özellikle son üç yılda kalecilerimiz kale çizgisinden hemen ileriye koşuyorlar, boşalan kaleye de topu göndermek kolay oluyor. Kale çizgisinden uzaklaşmazlardı eski ünlü kalecilerimiz kaleci antrenörleri de yoktu. Turgay abimle çok bu konuları konuşmuştuk. Bana topu yüzde yüz alacaksan kale çizgisini terk et. Kale çizgisinde durursan forvet topa vurmaya çekinirler derdi, yüzde yüz alabileceğin toplar için çizgiyi terk et demişti. Şimdi kalecilerimiz iyi düzeydeler. Özel antrenörleri var. Antrenmanlarda her gün yapılmakta. Uzun boylu kaleciler seçilirdi, zamanla vazgeçildi, çevik ve bilekleri kalın olanlar değer kazandılar. Kaleci topun kaleye girmesini engelleyecek yerde durmasını da devamlı aklında tutup unutmamalılar…