Ulusal futbolumuz

Futbolda önemli bir gerileme dönemindeyiz... İki büyük takımımız olan Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa’da ilk turda elendiler. Ulusal takımımızda başarısız bir dönemde... On yıl önceki başarılarımızdan eser kalmadı. Dünya Kupası’ndan gruplara girebildik ama gurubunda son sıralarda yer aldığı için elenmekten de kurtulamadık. Bu gerilemenin ana nedeni bence seçimle TFF’de görev alanların artık torpille göreve gelmeleridir. Kim seçim için karşı aday olursa korkutulup seçim dışına itekleniyor. Kadroda maalesef futbol adamlarına az yer veriliyor. Eski sporcularında futbol olayında olmak istemeleri de bir gerçek. TFF’deki para trafiği çok kişinin ağzından su akıtıyor. Oraya göz dikiyor olmasının nedeni de bence bu dersem yanlış olmaz. Terim’e kızgının olanların başında eski futbolcular var. Kebapçının attığı yumruktan sonra sevinenlerde olayı kamuoyuna yayanlarda onlardı. Sonunda kebapçının heykeli dikildi yani kahraman yapıldı. Bu olaylara birçok futbolcuda başka bir açıdan bakıyor. Terim gibi emek verenlere bunlar yapılıyorsa yarın bize de neler neler yapabilirler duygusu yaşamaktalar. Yalnız Almanya’daki vatandaşlarımız arasından futbol lisansı alanların sayısı ülkemizdeki lisanslı olanlardan daha fazla sayıdalar. Spor basınımız gerçeklerden çok tiraj arttıracak yazılara önem vermekteler. Buda haksızlık olarak gözlenince sporcuda biraz kızgınlık yaratmakta... Ulusal futbolumuzda kültür seviyesi maalesef gerektiği kadar değil. Biraz popülarite kazanınca yaşam tarzı değişiyor, zevk ve keyfte artmalar başlıyor. Birçok gün uykusuz kalacaklarının spordan nasıl uzaklaştıracağını düşünemiyorlar. Yaşam tarzlarında değişim çok olmakta… Minibüse binerken, Mercedes’e binmeye başlıyorlar, gün geliyor özel uçak kaldırıyorlar. Çok farklı hayal bile edemedikleri konumda yaşantı başlıyor. Bu değişimler kulüplerin ve ulusal takımların güç eksilmesinin nedenini oluşturuyor. Bugün Metin Oktay, Sergen, Tanju, Hakan’lar, Bülent’ler yok… Beşiktaşlı Yusuf gibi, Lefter gibi, Cemil gibileri de yok. Yapılacak tek şey TFF ‘nin yeniden oluşturmaktır. Seçimlere politika karışmamalıdır. Olur mu? Olmaz mı bilemiyorum.

GALATASARAY TOPARLANDI MI?

Şu ana kadar yapılanlardan nereye nasıl gideceğimiz belli değil. Üç maçta galip gelindi diye sevinmek yanlış olur. Toplam üç maç oynadık ikisi evimizde üç güçsüz takımla. Bundan sonra bir derbi maçı kazanmalı… Trabzonspor ve Antalya’yı da yenmeli ki ben umutlanayım. Şu anda devamlı saldıran bir kadro olması seyri hoş bir futbol sergiliyor. Böyle devam etmesini isterim ama güçlü takımlarla bakalım ne yapacak. Yeni teknik direktörden ümitli değilim. Daha ilk ve zayıf yabancı takımı yenemeyip Avrupa sahalarından çekilmesinden dolayı gözümden düştü desek yalan olmaz. Bakalım başkanımız şampiyonuz diyor doğu olup olmadığını anlayacağız.

TERİM’İN GİDİŞİ İYİ Mİ OLDU?

Sporcular içerisinde idare edilmesi en zor olanı futbolculardır… Gazetelerde her gün onlar var. Kasalarına para oluk gibi akıyor. Etraflarında yüzlerce dostları var. Basın mensuplarının çoğu onlarla ahbaplık yapmak ister. Şımarıktırlar ve korkusuzca herkese terslenirler. Böyle bir ekibi yönetmek kolay değildir. Kendilerinin üstünde otorite tanımayanları otoriter bir teknik direktörün yönetmesi gerekiyordu bu da Fatih Terim’di. Bu nedenden eski futbolcular harekete geçtiler. Önce Terim’i yok edecekler sonrada egemenlik kuracaklar. Oradaki yerleri kapacaklardı. İlk raunt onların oldu ve Terim’in ayrılmasını sağladılar. Yerine Lucescu’yu getirdiler. Takım mağlubiyetle sonuçlanan bir maç oynadı, gördük neler yaptıklarını… Eski sporcularımız çok yanlış bir girişimde bulundular. Futbolumuza alenen darbe vurdular Terim’in gitmesini kutladılar, yumruk vuran adamın heykelini de diktiler. Bir şeyi unuttular. Terim de eski futbolcudur mesleğini çok iyi bilir. Tecrübesi ve başarıları bir hayli fazladır. Gün gelir hepinizden hesabını sorar…