Sporu terketmeyelim

Dünya şampiyonalarına ya da olimpiyatlara şimdiden çalışmaya başlamalıyız. Geçen dönemde son günde toplanan yabancılarla gitme ayıbını bir daha yaşamamalıyız. Azerbaycanlı bir atletle dünya şampiyonu olmayı unutmamalıyız, nerede kandırmaca olursa bir bakıyorsun bizden başkası yok. Yurt dışından genç kardeşlerimiz dünya şampiyonu oluyorlar spor basının da yer alamıyor, oysa spor basınımız çok güzel yayınlarla süslese, uyumakta olanlar belki uyandırılır. Dünya devletleri ile eski yıllarda Avrupa ve dünya şampiyonasına gidiliyordu, başarısızlığa çare olarak onları kapatmak oldu. 88 milyon insanız saklanacağımıza şahlanmalıyız. Eskiden bazı dallar vardı dünya şampiyonlukları kazanıyorduk, Güreş gibi onu da yok ettik. Devletin maaş verdiği bir sürü insanlar var sporu ayağa kaldırmak için ama oralara eş dost, spordan anlamayanlar gönderiliyor. Spor insan sağlığı için çok gerekli bir konu, bunu yok etmemeliyiz.

GALATASARAY KONGRESİ

Galatasaraylıların yılda bir defa kulüplerinin dertlerini, sportif konumunun durumunu, mali yapılanmasının konumunu, tartıştıkları, çaresini aradıkları, gelecek için neler yapılması gerektiğini tartıştıkları ve birbirleriyle hasret giderdikleri bir gündür. Giyimlere önem verilir, birbirleri ile ön konuşmalar yapılır, hangi konuların konuşması gündeme getirileceği tartışılır. Bu yıl çok konular tartışıldı. Başkan ve yöneticiler gayretleri, son derece güzel bir kongre yaşanmasını sağladı. İlk defa sportif konular eski yıllardaki gibi önemsenmedi. Heyecanlı tek kişi vardı; Dursun Özbek ibra edilip edilmeyecek mi düşüncesi içerisinde idi. Bu stres ibra edilince yerini neşeye bıraktı. Herkese veda yemeği verdi, güle güle gitti. Kupalara hasret kalınsa da, yapacağını söylediği hiçbir şeyi yapamasa da, Ada’yı da oteli de, Florya’yı da aldığı gibi bırakıp gitse de üç yıl kimsenin talip olmadığı görevi yaparak zor günlerin kurtarıcısı olmuştu. Kongremizin üzücü yanı gittikçe sayıları artan konuşmacılardı. Kırktan fazla konuşmacı vardı, hiç birisinin söylediğinden dolayı alkışlanmadı, hep aynı konulara aynı düşüncelerle konuştular. Çoğunun amacı konuşarak kendilerini göstermekti gibi geldi bana. Hiç tatsız bir olay yaşanmadan, münakaşa bile edilmeden kongre bitirildi.

CİM BOM TERİM’LE LİDER

Futbolcular son bir ayda toparlandılar, galibiyetler arka arkaya gelince de tribünler taraftarlar tarafından doluverdi, kasaya önemli miktarda para gelmeye başladı. Terim ne zaman gelse şampiyonluk kupaları kazanılıyor, gelmezse Allah’a yalvarmaktan başka çare kalmıyor. Muslera’nın olmadık pozisyondan gol yeme hastalığı var. Buna çare bulmak mümkün değil, farkında olmadığı bir anda top kaleden içeri giriveriyor. Takım gereken eforu her zaman gösteriyor, on biri de doksan dakika savaşıyorlar, yetenekleri hepsinde fena değil, zaman zaman aksayanlar, toptan kaçanlar, terlemek istemeyenler de var, doksan dakika savaşabildikleri zaman puanlar geliyor. En büyük hataları sahaya çıkarlarken nasıl olsa yeneriz düşüncesinde olmaları… Kasımpaşa ve Sivasspor maçlarından puansız dönülmeseydi şampiyonluk daha garanti olurdu. Tribünler dolmaya başlayınca kulüp kasasına girecek para miktarı da bir hayli yükseliverdi. Trabzonspor maçında Muslera’nın yaptığı hata affedilecek gibi değildi. Zaman zaman böyle hataları oluyor, gereken ikazlar yapılmalı, artık kupaya doğru yürüyüş zamanı geldi. Terim’e güvenim sonsuz o varsa kimse kural dışına çıkamaz. İşte onun için Galatasaray şampiyon olabilir diyorum.