Marka değeri niye düşüyor

Neredeyse bütün hafta Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde yaşanan tatsız olayları konuştuk. Ne var ki yine herkesin tuttuğu takım penceresinden olaylara bakmasına engel olamadık. Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doçent Ahmet Talimciler verdiği röportajda, “Yıllarca milli takım kalesini koruyan ve ardından teknik direktörlük kariyerinde Türkiye'yi dünya üçüncülüğüne ulaştıran bir kişinin o gece yaşadıklarını bir gösteri olarak nitelemek bile durduğumuz yerin ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor “demiş. Ne kadar doğru. Holiganizmi başarılı bir şekilde bitiren İngiltere hala her yıl iki üç bin kişiyi statlarda gözaltına alırken bizde kulüplere hoş görünme adına bir şey yapılamıyor ise bu tür olayları daha çok izleriz. Türk Futbolunun marka değeri ne yazık ki bu tür olaylarla düşüyor. Marka değeri derken bu tür maçlar için milyonlarca dolar ödeyen Atv ve Digitürk de zarar görüyor. Yarım kalan Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında yayınlanamayan reklamların parasını kim karşılayacak? Tâbi hiç kimse. Futbol Federasyonu bu tür yayınlanmayan maçların telafisi için yayıncı kuruluşun hakkını korumalı.

Galatasaray dökülüyor

G.SARAY’DAN kötüsü yok; G.Saray, Süper Lig’de içerde Aslan kesiliyor ama dış sahada tel tel dökülüyor. Öyle ki, eğer deplasman maçlarından sıralama yapılsa, bırakın şampiyonluğu ilk 4’e bile giremiyor. Peki Avrupa’da benzer durumda olan takım var mı diye baktık? Avrupa’nın 5 büyük liginde, bırakın liderleri, ilk 4’e oynayan 20 takım içinde bile G.Saray kadar kötü deplasman karnesi olan bir tane takım yok. Ligin boyu artık kısacık. G.Saray bu durumu düzeltmezse canı yanar, bizden söylemesi.