Vasiyetimdir! 

Türk sineması önemli bir ismini daha kaybetti. Tarık Akan, siz, ben kabul edelim veya etmeyelim, Türk sinemasının önemli kilometre taşlarından biridir. Cenaze merasimine baktığınızda da bunu açıkça görürsünüz. 
1971 yılında başlamıştı şehrimize, mahallemize, evimize misafir olmaya. Teşvikiye Camii’nden kaldırılırken bir tarafta Kuran-ı kerim okunuyor, bir tarafta slogan atılıyordu, az sayıda da olsa başörtülü insanlar da vardı cemaatin arasında. Çoğumuz Tarık Akan’ı son zamanlardaki siyasi söylemlerinden de biliriz. İşte bu siyasi söylemlerinden dolayı cenazesindeki başörtülü insanlara anlam verememiş de olabiliriz. 
Bu necip millet, yolunun üstündeki bir köpek leşinin, dişlerinin güzelliğini görecek kadar zarif ve güzellik timsali öyle bir peygamberin ümmeti ki, bir güzel hamle, bir güzel duruş adına tüm olumsuz yönleri siler atar ve sadece o güzelliğe sarılır. Belki de rahmetli Yücel Çakmaklı’nın yönetmenliğini yaptığı “Memleketim” filmindeki “Mehmet” rolünde sevilmişti Tarık Akan. “Memleketim” filminde, Viyana’da Osmanlı askerini atının altına alan Avusturya askerini temsilen dikilen heykelin önünde, Filiz Akın’a “Bak o senin hayranı olduğun medeniyet senin atanı nallarının altında görmek istiyor”dediği sahnede duygulanmamak mümkün değildi! 
11 Eylül’de Türk sinemasının bir kilometre taşını daha yolculamıştık. Çoğumuz da onu çoktan unuttuğumuz için, öldüğünü belki de bu satırlardan öğreneceğiz! En az Tarık Akan kadar yakışıklıydı, çok güzel gülen gözleri vardı! İnternete girerseniz belki de Tarık Akan’dan daha fazla filmde rol aldığını görürsünüz! 
Kim mi? 
Mahmut Hekimoğlu! 
Hatırlamadı belki de çoğunuz! 
“Aile Şerefi” desem, Münir Özkul, Adile Naşit, Itır Esen’in rol aldığı film, bu filmdeki “Selim” rolü! 
11 Eylül’ün gazete manşetlerine bakınız bir de dünkü gazete manşetlerine! 
11 Eylül’ün gazete manşetleri, “Usta oyuncu Mahmut Hekimoğlu’ na büyük vefasızlık”! 
Peki, aradaki fark neydi? 
Mahmut Hekimoğlu oyunculuk mesleğine adımını attığı gün “vefasızlık” ile tanışmıştı aslında! Mahmut Hekimoğlu milli hassasiyetlerini önde tuttu, ötelendi, görmezden gelindi, rol alamadı! Ne zaman ki kendi mahallesindeki televizyonlar, dizilerinde oynatacak oyuncu sıkıntısı çekti, hatırlandı! 
Tarık Akan, siyasi olarak belki de yüzde birlerle ifade edilen bir ideolojinin savunucusuydu, cenazesinde, insan kalabalığını Teşvikiye sokakları almadı! 
Mahmut Hekimoğlu’nun siyasi görüşü yüzde seksenlerle ifade ediliyordu, cenazesindeki kalabalık Teşvikiye Camisi'nin avlusunu doldurmadı! 
Tarık Akan’ın cenazesinde Kemal Kılıçdaroğlu ön saftaydı, Mahmut Hekimoğlu’nun cenazesinde siyasi görüşünün, Şişli İlçe Başkanı bile yoktu! 
Tarık Akan’ın kızının babası için söylediği sözler gazetelere manşet oldu, Gizem Hekimoğlu’nu kimseler duymadı! 
Tarık Akan ölünce bizim mahallede bir söz dolaşmaya başladı, “Neden bizim mahalleden bir Tarık Akan çıkmadı”! 
Aslında en az Tarık Akan kadar yakışıklı, en az Tarık Akan kadar yetenekli, bir Mahmut Hekimoğlu çıkmıştı, ama… 
Neyse! 
Sahi devrinin tüm genç kızlarının aşık olduğu bir Bulut Aras da vardı! Acaba nerede ve ne yapıyor? 
Aradaki fark mı? 
Tarık Akan, Ses Dergisi yarışmasından seçildi ve seçenler kıymetini bilip sahip çıktılar! 
Bulut Aras ve Mahmut Hekimoğlu, Tercüman Gazetesi'nin yarışmasından seçilmişlerdi, ama… 
Bu yazıyı bir sinema filminin çekimleri için geldiğim Sakarya’nın, Hendek İlçesi Kalayık Mahallesi mezarlığında, bir mezarın başında yazıyorum. 
Mahmut Hekimoğlu’nun anacığı ile yan yana yattığı mezarının başında… 
İki saniye sonramızı bilmediğimiz bir hayat yaşıyoruz, gerçek sevgi ve vefa kaynağı analarımız, vasiyetimdir, beni de köyümdeki anamın yanına defnedin!