0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Sınırlarımız Kars’ta başlayıp Edirne’de bitmez!

Sene kaçtı, tamı tamına hatırlayamayacağım!

Daha doğrusu yaşadığım duygu, olayın yaşandığı zamanın öylesine önüne geçmiş ki, tarihe değil yaşadığım anın hazzında takılıp kalmışım!

Kesin olan şu ki, 12 Eylül 1980’den önceydi, 70’li yıllardı ve okullar da açıktı!

Yağmurlu bir günün yağmurlu bir gecesiydi, gerçi Karadeniz’de Ordu’da yağmursuz gün  de çok enderdir!

Mekan, ilk ödülümü de aldığım eski adıyla Halk Eğitim, şimdiki adıyla Atatürk Kültür Merkezi...

Ülkücü Gençlik Derneği gecesi...

Aman Allah’ım!

Sahnede, hemen hemen her  Ülkü Ocakları eğlencesinin olmazsa olmazı Kafkas Halk Dansları ekibi Şeyh Şamil oyunu!

Bilenler bilirler Şamil oyununun öncesinde bir şiir okunur:

“Şair diyor ki bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır!

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!

Men ise diyorum ki, menim vatanımın sınırları Kars’ta başlayıp Edirne’de bitmez !

Menim vatanımın sınırları Azeri’min hürriyet hürriyet dediği kuyulardan başlayıp, Viyana kapılarında biter”!

Şiirin devamı da var elbette, lakin bu mısraları amca oğlu Ertuğrul ağabeyimin elimden tutup da götürdüğü Ülkücü Gençlik Derneği gecesinde duyduğumda, belki de daha çocukluktan gençliğe bile geçmemiştim!

Araya ülkemizin, hemen hemen her yaştan vatandaşımızın hayatını alt üst eden 12 Eylül Darbesi girdi ve bendeniz de kendimi İzmir’de buldum!

Serde Ülkücülük denen sevda var, ne yokluk ne ölüm korkusu silip atamamış yüreklerden bu sevdayı, bir darbe mi yenip yok edecek!

İzmirli yıllar ve o dönemin teşkilat adı Bizim Ocak...

Bu sefer mikrofonda bendeniz, yukarıdaki mısraları hançeresi yırtılırcasına okuyan Ahmet Yenilmez!

Bütün bunları sanmayın ki, kendi egomu tatmin etmek için yazdım!

Birkaç gün öncesinde sosyal medyada bir görüntü, boğazına Afganistan bayrağı sarmış bir evladımızı, birisi tokatlıyor, üstelik bu rezaletin arka fonuna da Mehter Marşı konulmuş!

Zaten uzun zamandır, #Suriyelilerdefol utancıyla boğuşurken bu görüntüler beni beynimden vurdu!

Boğazında Afganistan bayrağı sarılı evladımızı tokatlayan kişi, kuvvetle ihtimal tabiri caizse muhafazakar belki de milliyetçi camiadan biriydi!

İşin en acısı da, o bayrağın hikayesinin ne olduğunu bilmiyor!

Asıl felaket de bu!

Hep derim ya,  “Aslolan hikayedir” diye!

Hikayeyi besleyen, nesilden nesile aktaran vasıtalar vardır şiir, roman, tiyatro, sohbet...

Peki, şöyle bir etrafımıza bakalım bunlardan hangisi var, hayatımızda çevremizde?

Peki, asıl sınırların coğrafi sınırlardan ziyade, medeniyet coğrafyası olduğunu biliyor muyuz?

Onun için diyorum ki, bizim vatanımızın sınırları Kars’ta başlayıp Edirne’de bitmez!

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

Pers Aklı

18 Nisan 2024

Benden demesi

16 Nisan 2024

Distopya

14 Nisan 2024

Gerçekten o kadar etkili miyiz dünyaya?

11 Nisan 2024

Seçim mi seferberlik mi?

09 Nisan 2024

Beceremedi

07 Nisan 2024

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX