0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Çin Seddi Çin’de değil! 

Geçenlerde bir televizyon yarışma programında yarışmacılardan birisi Çin Seddi’nin nerede olduğunu bilememiş! 

Bilememiş diyorum, çünkü uzunca bir zamandır televizyon seyredemiyorum. Köyümde genellikle babam, köylülerim, evimin yanından geçen Çambaşı Yaylası yolundan geçenlerle, zaman zaman da ziyaretime gelen dostlarla sohbet ediyorum. 

Bu sohbetlerden o kadar çok şey öğreniyorum ki, mesela doğduğum, büyüdüğüm köyümün adı Karaağaç ve ben Karaağaç’ın ne dertlere deva olduğunu hatta strese nasıl da iyi geldiğini yeni öğrendim! Onun için, köyüme geri dönme burada bir atölye açma kararımın farkında olmadan kendime yaptığım en büyük iyilik olduğunu fark ettim! 

Bahsettiğim yarışmacı üç joker hakkından birini kullanarak salonda bulunanlardan yardım istemiş, salonlarda bulunanların da yüzde 49‘u sorunun cevabını, yani Çin Seddi’ nin nerede olduğunu bilememiş! Bu durum özelikle sosyal medyada espri konusu oldu, bazı ciddi köşe yazarları da köşelerinde bu konuyu yazdılar! Gerek sosyal medyada espiri konusu yapanlar gerekse de köşe yazılarında yazan köşe yazarları bu durumu cehalete dayandırdılar! Oysa bu ve bunun gibi vakalarla geçmişte de karşılaşmadık mı, mesela, Fatih Sultan Mehmet’i, Gazi Mustafa Kemal Paşa sorulduğunda, ‘’Ben o diziyi izlemiyorum’’ diye cevap verenleri nasıl unuttuk! Sosyal medyada espri konusu yapanların çoğu da görebildiğim kadarıyla sözüm ona milliyetçi, mukaddesatçı insanlar! 

Yerini zamanını vermeyeceğim sadece şunu diyeyim, bundan on yıl kadar önceydi, Ramazan ayında, evimde iftara geç kaldığımdan orucumu yolda açmak zorunda kalmıştım. Oturduğum ilçeye geldiğimde bir baktım Ülkü Ocakları kalabalık, hemen yanında durduğum tatlıcıdan bir tepsi baklava alıp Ülkü Ocakları’na çıktım. Tatlımızı yiyip, çayımızı içerken ister istemez şuradan buradan söz açıldı ve söz merhum Osman Yüksel Serdengeçti’ye geldi. Bendeniz de hem ramazan ayında gençler biraz neşelensin hem de mübarek ayda merhumu dua ile anmak maksadıyla, ağabeylerimin sohbetlerinden duyup öğrendiğim kadarıyla merhum Osman Yüksel Serdengeçti’yi anlatmaya çalıştım. Gençler muhabbeti öyle sevdiler ki, baklavayı yemeyi bile unuttular desem yalan olmaz! Müsaade isteyip vedalaşma zamanı geldiğinde halinden tavrından gençlerin başkanlarından olduğu belli olan bir genç kardeşim yanıma geldi usulca kulağıma, ‘’Ağabey bu ağabeyimizin telefonunu verseniz de sohbetlerimize davet etsek’’! Ne cevap verdim dersiniz, “Şu anda yanımda yok, yarın ben sana iletirim’’ dedim ve oradan hızla çıktım! 

Kimdi suçlu olan? Saf, tertemiz yüreği kabarıp benden merhum Osman Yüksel Serdengeçti’nin telefonunu isteyen o genç mi? O genç, dinlemeye o kadar susamış ki, susuzluktan yüreği yanıyor ve yanan yüreği ile bana yüreğinin yangınını söndürecek suyun kaynağını soruyordu. Biz nesillerimizi susuz bıraktık! 

Susuzluktan yanan nesillerimiz önüne ne konduysa onu içtiler ve … Bakınız bugün 7 Ağustos! Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak geçmişte bugün bizim hayatımızı derinden etkileyen neler olmuş bir bakalım: 

7 Ağustos 1919’da, Erzurum Kongresi gerçekleşti. Olmasaydı, bugün  Türkiye Cumhuriyeti olamayacaktı belki de! 

7 Ağustos 1807’de, ilk buharlı yolcu gemisi Clermont New York Albany arasında ilk seferini gerçekleştirdi. Bu yolculuk o tarihte, İstanbul-Girne-Lazkiye istikametinde başlasaydı, bugün acaba neleri yaşardık? 

Çin seddi, Çin’de değil! 

Çin Seddi, bizim aramızda! 

Bu seddi de ancak sohbet pınarları yıkar!

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

Pers Aklı

18 Nisan 2024

Benden demesi

16 Nisan 2024

Distopya

14 Nisan 2024

Gerçekten o kadar etkili miyiz dünyaya?

11 Nisan 2024

Seçim mi seferberlik mi?

09 Nisan 2024

Beceremedi

07 Nisan 2024

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX