CHP’li Sayın Öztrak 1911’de Atatürk Libya’daydı!

Çoğumuz sıkıldığımızda, yalnız kalmak istediğimizde ya dağlara vururuz kendimizi ya da bir deniz kenarına atarız! 

Ya utancımızdan ya çaresizliğimizden ya da ne yapmamız gerektiğini bilememekten atarız kendimizi bir yerlere! 

Tüm sorulara cevap verir, tüm sorulan hesaplardan alnımızın akıyla çıkar da kendi kendimize sorduğumuz sorulara cevap bulamaz, kendimize verdiğimiz hesaptan korkarız! 

Sakın ha, buna bir vicdan muhasebesi demeyin! 

Bu olsa olsa edebin, hayanın, yaşanan zamana küsmesi, edebin, hayanın yaşanan zamandan korkmasıdır belki de! 

İşte, tam da böyle bir hal yaşadım dün, attım kendimi Ordu’nun Karadeniz sahiline! 

Her zaman deli dalgalarıyla taşını, toprağını döven Karadeniz benden de beter! 

Susmuş, sakin, durgun..! 

Sanki, o da kendini başka diyarlara atmış! 

Oturduğum parkın adı Rüsumat! 

Rüsumat No 4, Milli Mücadele'de Batum’dan silah taşımış! 

Hatta, 1921’in Ağustos ayının 19’unda taşıdığı cephaneyi Ordu’ya indirip yeni bir sefere koyulacakken, Karadeniz’de Yunan muhribi belirir ve Rüsumat No 4 üzerine gaz dökülerek yakılır! Yükselen dumanları gören Yunan muhribi döner gider, oysa bu sadece bir aldatmacadır, Ordulu gençler yangını söndürür, Rüsumat No 4 tamir edilir bir başka sefere koyulur! 

Heyhat! 

1921’in 14 Ekim’inde dokuz top mermisi alır ve artık tamir edilemez hale gelir ve Karadeniz’in sularında ebedi istirahatgahına çekilir! 

“Ne tevafuk” dedim kendi kendime! 

Neden mi bu haldeyim, neden kendimi Karadeniz sahiline attım diye, merak edenler olmuştur! 

Diyebilirim ki, 2000 yıllık Türk tarihinin en zor günlerini geçirmekteyiz, malumunuz 100 yıl öncenin hatta 948 yılın intikamını almak için yedi düvel her yandan üzerimize çullandı! 

Dün, Rüsumat No 4’lerle var olma yok olma mücadelesini kazanan Türk, bugün Kıbrıs’a insansız hava aracı indiriyor! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Talep olursa Libya’ya asker yollarız” diyor! 

İşte buna sevinip, bu sevincimize ağlamak varken, aynı günün akşamı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu olduğunu iddia eden CHP’nin sözcüsü Faik Öztrak,  “Bizim askerimizin Libya’da işi ne” diyebiliyor..! 

Sayın Öztrak, öncelikle Libya Trablusgarp’tır! 

Mensup olduğunuz CHP’nin kurucu genel başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1911’ de genç bir subayken savaştığı yerin adıdır! 

Sayın Öztrak, dün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Libya’da ne işi varsa bugün Mehmetçiğimizin de aynı işi var…