0530 708 54 54
0530 708 54 54
12 Kasım 2017 Pazar 12:11:00 - Güncelleme:12 Kasım 2017 Pazar 12:13:00

Aziz Yıldırım, üç gün süren Aykut Kocaman krizini anlattı

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, teknik direktör Aykut Kocaman ile yaşanan o üç günlük krizi anlattı.

Aziz Yıldırım'dan 'Kayıp 3 günün' hikayesi... Sessizliğini Habertürk'ten Meriç Müldür'e bozan Fenerbahçe Başkanı, Aykut Kocaman krizini ve takımdaki son durumu anlattı.

Fenerbahçe, Aykut Kocaman krizini şimdilik atlattı. Hocanın kırılganlığı 3-4 gün boyunca yeni bir kriz yaratsa da dönüşüyle de yeni bir süreç başladı. Şimdi hedef; kalan 6 maçta 16-18 puan toplayıp şampiyonluk yarışında iddialı olmak. Devre arasında ise 2-3 transferle ihtiyaç hissedilen bölgeler güçlendirilecek.

Bundan sonrasını kestirmek aslında zor. Hoca takımı toparlayabilecek mi? Kadro dışı bırakılan oyuncu olacak mı? Aykut Kocaman’dan sezonun ilerleyen haftalarında da böyle ani bir çıkış gelir mi? Yönetimin politikası ne olacak? Aziz Yıldırım ile Kocaman arasında neler konuşuldu? Kocaman, Samandıra’da yöneticilere neler söyledi? 

Tüm bu soruların cevaplarını aradım. Bu süreçte her kafadan bir ses çıktı, türlü türlü iddialar ortaya atıldı ama en doğru cevapları verecek kişi Aziz Yıldırım’dı, ben de bizzat kendisine sordum. Sohbetimizde Önder Fırat da vardı.

YILDIRIM-KOCAMAN DÜN BULUŞTU

Konuşmaya başlarken ilk sözüm “Aykut Hoca fazla yıprandı. Çok eleştiri var” oldu. Başkan, “Önce Sivas’ı, ardından Antalya’yı yener; eleştiriler biter” dedi.

Bazı futbolcuların kadro dışı bırakılacağı yönündeki haberleri hatırlatınca da cevabı “Kimi kadro dışı bırakmışız? Haberim yok! Bana da internette yazılıp çizileni Rıdvan gösterdi (Rıdvan Dilmen). 5 tane adam yazmışlar kadro dışı kaldılar diye. Yok böyle bir şey” oldu. “Topal’da kriz var mı ?” diye üsteleyince de “Vallahi bilmiyorum!” diye cevap verdi. Elbette Aziz Yıldırım’ın her şeyi ortaya dökecek hali yok. Ancak benim hissettiğim Topal’da bir sıkıntı var! Başkan açısından olmasa da hoca açısından. 

Aziz Yıldırım, Osmanlı maçının ardından söylenilenlerin aksine Aykut Kocaman ile hiç buluşmamış. İlk kez dün görüşüp yemek yediler. Başkan, Sivasspor maçı öncesinde de futbolcuları toplayıp konuşacak. Hal hatır sormayacaktır sanırım. Gereğini yapacaktır! 

‘Hoca bundan sonra da böyle beklenmedik çıkışlar yapar mı?’ diye sorduğumda ise yanıtı “Bilemem. Kendisine sor. Maçları kazanırsa hiçbir şey olmaz” şeklindeydi. Aziz Yıldırım takımın yediği bireysel hata kaynaklı gollerden de dert yandı, “Neredeyse yediğimiz her golde bireysel hata var” dedi. 

Aykut Kocaman da kısa tatilin ardından Samandıra’da yöneticilerle buluşmasında şanssızlıktan, bireysel hatalardan dert yanmış. “Son 8 maçta en kötü 2 beraberlik 6 galibiyet bekliyordum ama 2 beraberliği kafadan aldık. Kalan maçları kazanmamız lazım” demiş. 

"DEVREYE BİZ GİRECEĞİZ"

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a bundan sonra izleyecekleri yolu da sordum... Başkan Yıldırım buna cevaben de şunları söyledi:

“Ligde kalan maçları kazanacağız öncelikle. Futbolcular da kendini toparlayacak. Yönetim olarak bizim her şeye sahip çıkmamız lazım. 2010-2011 sezonunda biz hep devredeydik. Oyuncularla sürekli konuşuyorduk. Bundan sonra da bunu uygulayacağız. Formül bizde. Samandıra’ya sık sık gideceğiz, oyuncularla konuşacağız, iletişim halinde olacağız. Herkes görevinin bilincinde olacak. Bunu sağlayacağız. Kazandıkça takımın da hocanın da morali düzelecek. Kazandıkça Aykut Hoca güçlenecek.” 

‘ÜZÜLME, KAFANA TAKMA’

Aziz Yıldırım ve Önder Fırat ile sohbetimize geri dönersek... Krizi nasıl çözdüklerini de sordum haliyle...

“Çözmedik. Biz hiçbir şey yapmadık” dedikten sonra o günlerde yaşananları şöyle özetledi:

“Osmanlı maçından sonra hoca İstanbul dışına gitti. Gittiğini bize söylemedi. Ali’ye (Ali Yıldırım) mesaj atmış. Toplantıda ‘Gereğini yapacağım’ demiş. Bunu duyduktan sonra biz de dedik ki gereği nedir? Kadro dışı mı bırakacak, antrenörlüğü mü bırakacak? Gelir, konuşuruz. Derdi nedir sorup öğreniriz dedik aramızda. O günlerde telefonlarını da kapatmış. Boşverin, aramayın dedim. İstanbul’a dönünce de Ali ile buluştular. O gün ben de telefonla konuştum kendisiyle. Üzülme, olur böyle şeyler. Sen niye kırılganlık yapıyorsun ki? Sonra oturur konuşuruz, sen kafana takma dedim. O da ‘Son dakikalarda puanlar kaybedince yıkıldım. Böyle olmaması lazımdı. Size karşı da mahcubum. Çok üzüldüm’ dedi, telefonu kapattık.”

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX