0530 708 54 54
0530 708 54 54
19 Ocak 2020 Pazar 08:48:00 - Güncelleme:19 Ocak 2020 Pazar 09:01:00

Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail'in EastMed projesine darbe

Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail'in başını çektiği EastMed projesi İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio'nun açıklamasıyla zora girdi. Di Maio 'EastMed önerisinin, maliyet ve inşaat süreci dikkate alındığında diğerlerinin yanında orta ve uzun vadeli bir seçenek olamayacağı açıktır' ifadelerini kullandı.

Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan projeler bir bir iflas ediyor. Levant sahasındaki doğalgazı Avrupa’ya ulaştırmak isteyen İsrail, Ankara’nın 27 Kasım’da Trablus Hükümeti ile imzaladığı anlaşmanın ardından büyük bir darbe daha yedi. İsrail açıklarından çıkarılacak gazı denizin altından Güney Kıbrıs’a, oradan Girit kanalıyla Yunanistan ve İtalya’ya taşıması öngörülen ‘EastMed’ projesi resmen çöpe gitti. Çünkü İtalya projede artık yok. 7 milyar avro maliyetli EastMed boru hattı için 2 Ocak’ta Atina’da düzenlenen imza törenine katılmayan İtalya, İsrail projesini ‘seçenek dışı’ bıraktı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, “Yunanistan çıkışlı EastMed önerisinin, maliyet ve inşaat süreci dikkate alındığında diğerlerinin yanında orta ve uzun vadeli bir seçenek olamayacağı açıktır. Aslında, Avrupa kaynaklarının çeşitlendirilmesinde olumlu bir rol oynayabilecek bu altyapının inşaatı için gerekli sermayeyi çekebileceğini ve ekonomik olarak sürdürülebilir olabileceğini kanıtlaması gerektiğine inanıyorum” dedi. Doğu Akdeniz’deki gaz keşiflerinin Avrupa için yeni senaryoları beraberinde getirdiğini kaydeden Di Maio, mevcut kaynakların tüm bölge ülkelerinin işbirliğine ve büyümeye katkı sağlaması gerektiği belirtti.

TEL AVİV UYARILMIŞTI

İtalya merkezli bu mesajın, Türkiye’nin son dönemde Doğu Akdeniz’de attığı kararlı adımların ardından gelmesi dikkat çekti. Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Dolmabahçe’de imzalanan anlaşmaların ardından Ankara, EastMed boru hattına dair Tel Aviv’e net uyarılarda bulunmuş ve işbirliğine açık kapı bırakan şu mesajı göndermişti: “Türkiye’ye ait yasal münhasır ekonomik bölgeden geçecek böyle bir hattın hayata geçirilmesine izin vermemiz asla mümkün değildir. İsrail’i EastMed hakkında bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz. Amacımız savaşmak değil. İşbirliği ve müzakere istiyoruz.”

İSRAİL GEMİLERİ KOVULDU

Hattın Girit’e ulaşmasına müsaade edilmeyeceğini bildiren Ankara’nın kararlılığı, İtalya’nın projeden çıkmasıyla sonuçlandı. Türkiye bu konudaki net tutumunu Akdeniz’deki donanma unsurlarıyla da tüm taraflara hissettirdi. Dolmabahçe anlaşmasını takip eden günlerde Türk savaş gemileri, Kıbrıs güneyinde sismik faaliyet yürüten 2 İsrail gemisini bölgeden uzaklaştırmıştı. EastMed’i suya düşüren demecinde İtalya Dışişleri Bakanı Di Maio, “Akdeniz’in iki büyük ülkesi olan İtalya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, siyasi açıdan ve de özellikle ticari, ekonomik açılardan bakıldığında geleneksel olarak sağlam ve mükemmeldir” ifadesini kullandı.

Boşa kürek çekiyorlar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter’dan bir mesaj paylaşarak, Yunan-Rum ikilisinin Doğu Akdeniz’de maksimalist iddialarla komşu ülkelerin haklarını gasp ettiğine dikkati çekti. Çavuşoğlu, (ikilinin) bu iddiaları AB’yi de kullanarak meşrulaştırmaya çalışmalarının bölgede barış ve istikrara zarar verdiğine dikkati çekerek, “Yunanistan’ın Hafter’i ülkesine çağırması ve kendi ulusal gündemini ön plana çıkarması Libya’ya barış getirme yönündeki çabaları sabote ediyor. Bu beyhude çabaların bir sonuç vermeyeceğini, boşa kürek çektiklerini Yunan dostlarımıza hatırlatmak isteriz” ifadesini kullandı.

O BİLDİRİ AŞIRI DENGESİZ

Roma yönetimi, 8 Ocak’ta Kahire’de Fransa, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır’ın katıldığı Libya ve Doğu Akdeniz temalı toplantıda sonuç bildirisine de imza atmamış ve Türkiye karşıtı cephe fotoğrafında yer almamıştı. Di Maio bu konuda da şunları söyledi: “İtalya’nın orada olması önemliydi. Oradaki sonuç bildirisi, Türkiye ve Serrac’a (UMH lideri) yönelik aşırı dengesiz olduğu için İtalya bunu imzalamadı. Güç, dengede yatıyor ve biz muhataplarımıza, tüm dış müdahalenin acil olarak durdurulması ve her türlü çabanın Berlin Konferansını desteklemeye yönelik olması gerektiğini yineledik.”

Üç ülkeli mekanizma

Libya’daki iç savaşa çözüm bulmak amacıyla bugün toplanacak Berlin Konferansı’nın önemine dikkat çeken İtalya Dışişleri Bakanı Di Maio, meşrû Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Moskova’daki ateşkes metnini imzaladığını hatırlattı. “UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac’ın imzasını not ettik. Öte yandan Hafter’in imzalamaması ise Libya denkleminin ne kadar karmaşık olduğunu ortaya koyuyor” diyen Di Maio, Hafter’in Berlin’de çözüme yanaşmasını umduğunu dile getirdi. Libya krizinin İtalya-Türkiye ilişkilerini yoğunlaştırdığını belirten Di Maio, “Türkiye, İtalya ve Avrupa Birliği (AB) için Orta Doğu’daki güvenlik meselelerinde, düzensiz göç akınında, bölgesel politikalarda kilit önemde bir muhataptır. Ankara, coğrafi açıdan bakıldığında bölgenin istikrarı için birincil öneme sahip kilit bir aktördür. Üstlendiği rolün büyük sorumluluklar getirdiğinin Türkiye de farkında” dedi.

Libya konusunda ‘Rusya-Türkiye-İtalya’ arasında üçlü mekanizma kurulmasını önerdiklerini hatırlatan İtalyan Bakan, şunları söyledi: “Şu anda iki başkente yaptığımız bir teklif sözkonusu. Başlangıçta üst düzey yetkililer, belki bakan yardımcıları düzeyinde toplantılar öngörüyoruz. Tabii ki gelecekte daha yüksek siyasi düzeyde de devam etmeyi düşünmek mümkün olacaktır.”

(Yeni Şafak)

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX