Seyyahlığın müjdelendiği mabet: Ahi Çelebi Camii

Caminin banisi, Osmanlı'nın en parlak dönemlerini yaşamış doktorlarından Tabip Kemal Ahi Can Tebrizi’dir. Cami, Evliya Çelebi'nin ünlü seyahat rüyasını gördüğü cami olarak da bilinir. 

PEYGAMBERİMİZİ GÖRDÜ 

Rüyasında kendini Ahi Çelebi Camii'nde bulan Evliya Çelebi, caminin nurlu bir cemaatle dolduğunu görür. Kalabalığın kimlerden oluştuğunu merak eder. Yanındaki kişi, camidekilerin Hz. Ebubekir, Hz Ali, Hz. Osman, Hz. Ömer, Hz Veysel Karani, Hz. Bilal-i Habeşi, Hz. Hamza olduğunu söyler. O esnada Peygamber Efendimiz, sağında Hz. Hasan, solunda Hz. Hüseyin’le camiye girer. 

‘SEYAHAT YA RESULULLAH’ 

Hz. Muhammed'in kıldırdığı sabah namazı sonrası Evliya Çelebi Kuran okur. Yanındaki zat elinden tutar ve o meşhur sahne vuku bulur. Hz Muhammed'in elini öper ve “Şefaat ya Resulullah” diyeceğine “Seyahat ya Resulullah” der. Hz Muhammed tebessüm edip, “Allah'ım şefaati, seyahati ve ziyareti sağlık ve esenlikle kolaylaştır” der. Nurlu kalabalık camiden çıkar Çelebi uyanır. Böylece Evliya Çelebi seyahat arzusuyla yolculuğa başlar. 

HER CUMA ANLATILIR

İnsanların nasıl bir yerde namaz kıldıklarının farkında olması için Evliya Çelebi’nin rüyası her cuma hutbesinde cemaate anlatılır. Camide iki mihrap bulunur. Biri Hz. Peygamber’in maneviyatta sabah namazı kıldırdığı yerdir ve orada bulunan ışık 24 saat yanar. 

Efendi­m­izi­n Duası

“Allah’ım! D­inimi güzelce yaşat ki,­ o beni­m güvencemd­ir. Dünyamı düzelt k­i, o beni­m geçim kaynağımdır. Ahretimi­ hazırla k­i o benim son durağımdır. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ­ihsan eyle. Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.”