Türkiye'yi yine ayağa kaldırdı! İşte Zühtü Bey'in arşivi

Türkiye’nin terörle mücadelede yurtiçinde ve sınır ötesinde destan yazdığı günlerde, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) aldığı skandal bir karar Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Terör örgütü PKK, Doğu illerini 2015-2016 yıllarındaki çukur eylemleriyle enkaza çevirmiş, olaylarda onlarca güvenlik görevlisi şehit olmuştu.

GÖREVE GÜL ATADI

AYM’nin, PKK’ya yönelik operasyonlara karşı bildiri yayımlayarak güvenlik güçlerine ‘katil’ diyen 9 akademisyeni, hak ihlali kararı vererek aklaması tarihe kara bir leke olarak geçti. Sözde “Barış Bildirisi” başlığı altında PKK’ya destek veren ve güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışan imzacı akademisyenleri temize çıkarılmasına tepkiler, çığ gibi büyüyor. Görülmemiş skandal, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından, AYM başkanlığına atanan Zühtü Arslan’ın, kamuoyunda tartışma yaratan kararlarını akıllara getirdi. Arslan’ın arşivinde, büyük rol üstlendiği kararlar bir hayli dikat çekiyor. Terör destekçisi akademisyenleri destekleyen karara imza atan Arslan, MİT TIR’larıyla ilgili Cumhuriyet gazetesi tarafından 29 Mayıs 2015'te atılan ihanet manşeti ardından FETÖ işbirlikçiliği, darbe ve casusluk suçlamaları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulan Can Dündar ve Erdem Gül'ün hak ihlaline uğradıkları yönünde karar verilmesinde başrolde yer aldı.

RAPORU YAZANA ÖDÜL

Vatan haini Dündar'ın tahliyesinin önünü açan ve bunu hemen kamuoyuyla paylaşan Arslan, gerekçesi yazılmayan bu karar nedeniyle büyük tepki çekmişti. AYM’yi karar almaya zorlayarak Dündar’ı serbest bıraktıran Arslan, 2008’de AYM'nin ‘gerekçesi yazılmamış kararlarını açıklamasının Anayasa'ya aykırı olduğunu’ ifade etmişti. Arslan'ın kararını ‘gerekçesiz’ açıklayıp, Dündar'ın apar topar tahliye olmasını sağlaması kafalarda soru işaretleri oluşturmuştu. Arslan’ın kol kanat germesi ve üstün çabalarıyla cezaevinden çıkan Dündar, soluğu hemen yurtdışında almıştı. Arslan, vatan haininin tahliyesi için rapor yazan hakim Murat Şen’i de AYM Genel Sekreterliği'ne getirerek ödüllendirdi.  

FETÖ’DEN İFADE VERDİ

Geçmişte paralel yapının eline geçtiği gerekçesiyle kapatılan Polis Akademisi Başkanlığı'nı da yapan Arslan, FETÖ’cüleri koruduğu iddiasıyla Türkiye’nin gündemini meşgul etti. Arslan, emniyetteki FETÖ yapılanmasına ilişkin 2010'da başlatılan soruşturma kapsamında müfettişlere ifade verdi. ‘Emniyette FETÖ yapılanması görmediğini’ savunun Arslan’ın ifadelerinin ardından başlatılan soruşturma kapatıldı.

TERÖRE TEŞVİK ARTIK SUÇ DEĞİL!

PKK elebaşılarından Bese Hozat’ın talimatıyla ‘terör bildirgesi’ yayınlayan akademisyenler, açık açık devleti katliam yapmakla suçladı. Birçok güvenlik görevlisinin şehit edildiği, onlarca masum sivilin hayatını kaybettiği hendek terörünü kutsayan söz konusu akademisyenler, askerlerin ‘kıyım’ yaptığı yalanını ortaya attı. Bildiriyle Türkiye’yi dünyaya şikâyet etmeye çalışan imzacılar, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan ceza aldı. Ancak Anayasa Mahkemesi, verdiği bu ‘ifade özgürlüğü’ kararıyla ‘teröre teşvik’i suç olmaktan çıkarma adımı attı.

CHP'DEN SKANDAL KARARA DESTEK

Terör örgütünü kollayan ve güvenlik güçlerinin yap tığı operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışan imzacı akademisyenleri aklayan AYM’nin skandal kararına ilk destek, son seçimlerde PKK’nın siyasi kanadı HDP’yle ittifak yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kılıçdaroğlu, söz konusu ihanet bildirisine “düşünce özgürlüğü” diyerek kademisyenlerin suçsuz olduklarını savundu. CHP lideri, “Alınan karar doğru ama bu kararın bir oy farkla alınması demokrasimiz açısından kaygı verici. Normalde oybirliğiyle çıkması lazımdı” dedi. Kılıçdaroğlu’nun sözleri büyük tepki topladı.