29 Ocak 2020 Çarşamba 14:42:00 - Güncelleme:29 Ocak 2020 Çarşamba 15:29:00

Siyonist plana, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto

Trump'ın sözde barış planı, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan sözde Orta Doğu barış planı, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları Hareketi ile Devrimci İşçi Partisi üyeleri, Sarıyer'deki konsolosluk binası önünde bir araya geldi.

Çeşitli sloganlar atan ve ABD'nin planına tepki gösteren pankartlar taşıyan gruptakiler adına açıklama yapan Kutlu Dane, Trump tarafından açıklanan 180 sayfalık planın bir paçavradan ibaret olduğunu söyledi.

Plan kapsamında, Filistinlilerin geri dönüş hakkı başta olmak üzere tüm haklarından vazgeçilmesi karşılığında bir miktar para önerildiğini aktaran Dane, şöyle konuştu:

"Plan, Ürdün Vadisi'ni İsrail'e veriyor. Kudüs'ü tek parça siyonistlerin başkenti ilan ediyor. Satır aralarında Filistinlileri sürekli tehdit ediyor. Buna karşın İsrail'in bir Yahudi ulus devleti olarak varlığı ve Yahudilerin binlerce yıl önceki atalarından kalan toprak hakları konularında en radikal siyonistlerin dilini kullanıyor. Filistin halkına ait olan doğal gaz yataklarını siyonistlere veriyor."

Dane, planı kınayarak, "Bu paçavra 1917 yılında Filistin'e yönelik siyonist göçün başlamasına ve nihayetinde siyonist İsrail'in kurulmasına izin veren Balfour Deklarasyonun bir versiyonudur. İngiltere ve Fransa'nın Orta Doğu'yu aralarında parselledikleri Sykes-Picot'nun bir benzeridir. Bu planın adı işgaldir, katliamdır." diye konuştu.

Orta Doğu halklarının gözünde planın değeri olmadığını vurgulayan Dane, şunları kaydetti:

"Biz Orta Doğu halklarının gözünde bu belgenin tuvalet kağıdı kadar bile değeri yoktur. Binlerce kilometre ötede sorsanız Filistin'in yerini haritada bile gösteremeyecek daha Mescid-i Aksa'nın adını bile söyleyemeyen bir emperyalist emlak tüccarının, Filistin halkının geleceği hakkında karar verme yetkisi yoktur. Eline Filistin halkının kanları bulaşmış savaş suçlusu olan Netanyahu'nun da Filistin halkının geleceğini belirleme konusunda hiçbir yetkisi olamaz. Orta Doğu halkları, bu ikiliye de bunların temsilcisi oldukları emperyalizm ve siyonizme gereken dersi er ya da geç verecektir."