Erdoğan'dan Akdeniz mesajı: Haklarımızı koruyacağız

Başkan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Türkiye Sevdasıyla Yaşımız Hep 18” temasıyla düzenlen partisinin İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, Türkiye ve Libya arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlarının daraltılmasına yönelik anlaşmanın Meclis’ten geçtiği ve kendisini imzalamasının ardından Birleşmiş Milletlere gönderildiğini söyledi. 

SKANDAL HAREKETE TEPKİ 

Hem askeri güvenlik hem de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili adım atmış olduklarını belirten Erdoğan, “Burada oyun bozuldu. Bu oyunlar bozulurken bir tarafta da Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır, zaman zaman İsrail, bunlar da bir araya geliyor. Bir skandal hareket de yaptılar. Yunanistan, Libya'nın Büyükelçisini deport etti. Ne oldu yani yaptın da ne kazandın” diye sordu. Bu durumun siyaset dilini bilmemek ve skandallar üzerine kurulmuş bir devlet yönetimi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yunanistan'ın yaptığı da budur. Şu anda biz Libya'daki bu kararlı duruşumuzu devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz” dedi. 

PARALARI BOŞUNA VERMEDİK 

Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını savunmakta sonuna kadar kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, “Biz boşuna mı 2 tane sondaj gemisiyle, 2 tane sismik araştırma gemisini aldık? Bunlara boşuna bu paraları vermedik. Bu gemilerimizle bölgede çalışmalar, araştırmalar devam ediyor, fırkateynlerimiz oralarda. Zaman zaman uçaklarımız, zaman zaman helikopterlerimiz oralarda. Biz bu araştırmaları yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Meclis içinden de bazen çatlak sesler çıktığı ve bu duruma alışık oldukları mesajını veren Erdoğan, “Ama biz dik duracağız. Son dönemdeki gelişmeler, tüm perdeleri kaldırdı. Pek çok ülke yıllardır içlerinde tuttukları kini, nefreti, husumeti tüm çıplaklığıyla ortaya döktü. Bu gelişmenin ülkemiz için hayırlı olduğuna inanıyorum” diye konuştu. 

SİZ ÇIKMADAN, BİZ ÇIKMAYIZ 

SURİYE HALKININ TALEBİYLE ORADAYIZ 

Başkan Erdoğan, görüştüğü liderlerin hepsinin ‘Suriye’den ne zaman çıkacaksınız’ diye sorduğunu ve kendisinin de “Sizin orada ne işiniz var? Bizim 911 kilometre sınırımız var” dediğini anlattı. Son olarak İngiltere, Fransa, Almanya’yla Londra’da yaptıkları dörtlü zirvede bunları açık açık söylediğini belirten Erdoğan, “Siz oraları terk etmedikten sonra Suriye halkı da 'Teşekkür ederiz, artık gidebilirsiniz' demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız. Çünkü biz Adana Mutabakatı'yla oradayız, Suriye halkının talebi üzerine oradayız” dedi. Sürecin devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, “Söyleyecekleri hiç bir şey yok ve söyleyemediler” ifadelerini kullandı. Batılı ülkelerin geri adım attıramadıkları için saldırdığını söyleyen Erdoğan, “Artık eskiden olduğu gibi Türkiye'yi diledikleri şekilde itip kakamadıkları, yönlendiremedikleri, yönetemedikleri için hırçınlaşıyorlar” dedi.

Üniversiteye tahsis edilen arazinin Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde mülkiyet devrine dönüştüğünü belirten Erdoğan, Yanında kim var? Sayın Babacan var, Mehmet Şimşek var” diye konuştu. 

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NDE TEZGÂH BAŞKA 

Üniversitenin Halk Bankası’na 417 milyon lira borcu olduğunu ve bankanın dolandırılmaya çalışıldığını açıklayan Başkan Erdoğan, “Hani bunlar dürüsttü” diyerek tepki gösterdi. 

Başkan Erdoğan konuşmasında, Şehir Üniversitesi’yle ilgili tartışmalara değindi. Üniversiteler çoğalsın diyerek Şehir Üniversitesi’ne arazi tahsis ettiğini belirten Erdoğan, “Daha sonra malum zat (Ahmet Davutoğlu) başbakan olunca bu tahsisi, mülkiyet devrine dönüştürmüştür” dedi. 

ALLAH DÜŞÜRMESİN 

“Öksüzün yetimin hakkını, kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle veriyorlar” diyen Erdoğan, “Peki, bu nasıl doğruluk? Peki, yanında kim var? Yine bir başka isim o da Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Mehmet Şimşek var. Ulaştırma Bakanı olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun içinde olan Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğünüz bu ise bu ülke batmış. Allah bizi bu duruma düşürmesin” dedi. 

SİZ BENİM YERİMDE OLUN 

Halk Bankası’na 417 milyon civarından kredi borcu olduğunu ve bankanın da dolandırılmaya çalışıldığını açıklayan Erdoğan, ipotek göstermeden öğrencilerin yapacağını ödemeleri öne sürdüklerini belirtti. Halef selef olduğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisini aradığını söyleyen Erdoğan, “Dedi işte 'Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz.' Kendisine dedim ki 'Temenni ederdim ki siz benim yerimde olun” ifadelerini kullandı.

CUMHUR İTTİFAKI'NI BÖLEMEYECEKLER

Başkan Erdoğan, Türkiye’nin güney sınırlarını terör koridoruyla kuşatma projesini oluşturmaya çalışanların iç siyaseti manipüle etme çabasında olduğunu açıkladı. Kayıplarını böyle telafi etmeye çalıştıklarını ancak başaramayacaklarını söyleyen Erdoğan, Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar ve Cumhur İttifakı güçlenerek yarınlara inşallah yürüyecek” dedi. Milletin bunların hiç birine itibar etmeyeceğine dikkat çeken Erdoğan, “Yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, hasbiliğimizi, samimiyetimizi söylemimiz ve yaşayışımızda değerlerimize bağlılığımızı güçlü bir şekilde sürdürebilelim. Gerisi kendiliğinde gelecektir” diye konuştu. 

GÖNÜL KIRANIN KALEMİNİ KIRARIZ

Başkan Erdoğan, Güngören belediye başkan yardımcısının bir çalışana tuvalet önünde oturma cezası vermesini sert sözlerle eleştirdi. Herkesin öncelikle davalarının neferi olduğunun unutulmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bugün başka yarın bir başka olmamalıyız. Bunu yapanları gördük, görüyoruz. Bu hassasiyeti hiçbir zaman unutmamak gerekir” uyarısında bulundu. “Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz” diyen Erdoğan, “Bulunduğu makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz” ifadelerini kullandı.