Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Türkiye güvenlik tehditlerine karşı gereken adımı atacak

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Sayın Cumhurbaşkanımızın 21 Ağustos Pazartesi günü Ürdün Kralı sayın Abdullah'ın davetine icabeten bir ziyareti olacaktır. Suriye başta olmak üzere bölgesel konuların ele alınacağı bir ziyaret olacak. Tabii ki Mescid-i Aksa ve işgal altındaki Filistin toprakları ele alınacaktır.

UZUN BİR ARADAN SONRA YAPILAN ZİYARET

Uzun bir aradan sonra İran Genelkurmay Başkanı sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret etti. DEAŞ, PKK başta olmak üzere, Astana süreci ve diğer bölgesel konular ele alındı. Bundan sonra da üst düzey ziyaretlerde mutabık kalındı.

AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ

Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 54 yıldır kapısında bekletilen Türkiye'nin üzerine düşen görevlerini yerine getirmesi kabul edilemez. AB'de bir kafa karışıklığı ve Türkiye konusunda popülist tavrını izlemekteyiz.

GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ TAM BİR KOORDİNASYON İÇİNDEDİR

Terörle mücadele konusunda TSK, İçişleri Bakanlığımız, Jandarma, Emniyet'le birlikte teröre karşı çok yönlü mücadele veriyoruz. İlgili güvenlik birimleri arasında tam bir koordinasyon ve işbirliğiyle bu mücadele sürdürülmektedir. Bunun neticelerini de hamdolsun son dönemde net bir şekilde görmeye başladık. Suriye ve Irak kaynaklı sınır problemleri büyük oranda minimize edilmiştir.

TERÖRLE MÜCADELEDE KÜRESEL İŞBİRLİĞİ ŞARTTIR

Terörle mücadele sadece bir ülkenin tek başına yapacağı bir şey vardır. Ülkeler arasında işbirliği, istihbarat paylaşımı gibi konular büyük önem arzetmektedir. Bazı ülkeler "Bana dokunmayan terör örgütü önemli değildir" yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Terörle mücadelede küresel işbirliği şarttır.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇAĞRISI OLUMLU SONUÇ BULDU

Ekonomide hamdolsun son dönemde güzel haberler gelmeye devam ediyor. Temmuz ayınında bütçe açığının fazla vermesi çok önemli bir göstergedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla devam eden istihdam seferleri de devam etmektedir. Son dönemde 2 milyon hedefine çok yaklaşılmıştır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İBARESİ DEVLET ŞEKLİMİZDİR

Turizm sektöründe çok ciddi hareketlenme var, bir patlama var adeta. Son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesiyle ilgili spekülasyonlar yapıldı. Dün de ifade etmiştim. Cevdet Sunay tarafından ifade edilmiştir. Geçmişte Türkiye Cumhuru ifadesi kullanılmıştır, İnönü döneminde kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu milletin yönetim şeklidir. Egemenliğini, özgürlüğünü, bağımsızlığını garanti altına alan devlet şeklimizdir. Bu konuda bir taviz sözkonusu değildir.

SORULAR VE CEVAPLAR

TÜRKİYE GÜVENLİK TEHDİTLERİNE KARŞI GEREKEN ADIMI ATAR

İran bölgemizin önemli bir sınır komşumuz. Irak'ta istikrarın sağlanması, Suriye'nin toprak bütünlüğü, Astana sürecinde hemfikir olduğumuzu gördük. Operasyonel düzeyde bir detay vermem doğru olmaz. Türkiye İdlib, Afrin veya Suriye ile Irak'ın sınırında kendine yönelik bir tehdit olursa gerekli önlemi alır. Şu anda PKK terör örgütüne karşı Irak sahasında yapılan operasyonlar gibi zaman zaman PYD'ye olduğu gibi. Bu konuda gerekli adımlar atılır, tedbirler alınır.

ABD SAVUNMA BAKANI ÜLKEMİZİ ZİYARET EDECEK

Önümüzdeki süreçTE Amerikan Savunma Bakanı ülkemizi ziyaret edecektir. Astana süreci devam ediyor. Bu istişarelerimiz devam ediyor. Aynı şekilde Irak'da DEAŞ, PKK terörü var. Buna karşı ne tür adımlar atılabilir bunların detayları da konuşuluyor. Bizim birincil derecede önceliğimiz Irak ve suriye'de önlemlerin alınmasıdır.

ALMANYA'NIN AB'YE TALİMAT VERİR GİBİ AÇIKLAMASI YANLIŞTIR

Merkel'in açıklamaları talihsiz açıklamalar. Alman seçim atmosferi içinde yapılan açıklamalardır. Biz aynı mantıkla Almanya için bir analiz yapsak sayın Merkel'in tepkisi ne olabilir acaba? Bunları seçim atmosferinde yapılmış popülist açıklamalar olarak değerlendiriyoruz. Gümrük Birliği meselesinde sayın bakanımız Ömer Çelik de ifade ettiler. AB'ye talimat verir gibi açıklamalar doğru değildir. Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzaladığı halde AB'ye tam üye olmayan tek üye Türkiye'dir. Bu anlaşma kazan kazan esasına göre yapılmış bir anlaşmadır. Bu engellendiği, ötelendiği, iptal edildiği zaman bundan sadece Türkiye değil AB de zarar görür.

BU KONUDA TÜRKİYE'NİN DE SÖYLEYECEĞİ SÖZLER VARDIR

Türkiye-Almanya arasında yaşanan gerginliğin Alman bakanların bunu Avrupa'ya yayma faaliyeti onların çaresizliğini gösteriyor. Biz Avrupa'nın herhangi bir ülkesiyle gerilim yaşamak istemiyoruz. Kendilerinin dile getirdiği konular varsa Türkiye'nin de bu konuda son derece meşru, haklı güvenlik kaynaklı gerekçelerinin olduğunu ifade etmeliyiz.

ALMAN MAKAMLARI HATALARIN DÜZELTİLMESİ İÇİN UGRAŞMALI

Alman makamlarının yapması gereken Türkiye'yi suçlamak, ekonomik tedbirlerle cezalandırmak yerine bu hataların düzeltilmesi olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ettiler. Seçim dönemi bittikten sonra normale dönüşür.

REFERANDUM KARARIRINDAN VAZGEÇMELERİ DOĞRU BİR KARARDIR

Bu referandum kararı ne Kürt bölgesel yönetiminin ne de Irak'ın problemlerini çözmeye matuf olmayacaktır. Elbette bazı sorunların yaşandığını biliyoruz. Burada da kolaylaştırıcı rol oynamak için hem Bağdat hem de Erbil'le temaslarımız oldu. Bu hafta itibarıyla Bağdat ile Erbil arasında yürütülen bir trafik var. Tek çözüm referandum diye bir yola girildiği zaman herşeyden önce Erbil kendini zora sokacaktır. Bu referandum bir kere Irak milletinin tamamını kucaklayacak bir şekilde yapmamış olacaklar. Bizim açımızdan Kerkük'ün de oy verecek yerlere dahil edilmesi olması. Kerkük ana karakteri itibarıyla Türkmen şehridir. Türkmenler ve Araplarla birliket bu referandumu boykot edecekler. Dolayısıyla referandumun meşruluğu sorgulanacaktır. Bizim inancımız en doğrusu bu karardan vazgeçmeleridir. Biz bu konuda bölge ülkeleriyle istişare halinde üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Umarız Erbil yönetimi bu hatalı karardan en kısa zamanda döner.

CHP SORUNUNU CUMHURBAŞKANIMIZA ATIFTA BULARAK ÇÖZEMEZ

Kumpasla neyi kastediyorlar bunu CHP'nin açıklaması gerekir. Zaman zaman sayın Kılıçdaroğlu'nun sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret ettiğini biliyoruz. CHP liderlik sorunu, yönetim sorunu yaşıyorsa kendi içinde çözmesi gerekmektedir. Bu sorunu sayın Cumhurbaşkanımıza atıf yaparak çözemezler. Sayın Cumhurbaşkanımızın 40 yıllık siyasi hayatı açık seçik ortadadır. Kendisi bir şiir okuduğu için hapise girdiğinde ve her türlü meselelerde her türlü hukukun yanında çözüm aramıştır. Bu tür iddialar abesle iştigal etmektir.

ALMANYA'NIN O KİŞİYİ TÜRKİYE'YE İADE ETMESİ GEREKİYOR

Dün Alman Dışişleri Bakanının bir açıklaması vardı. Bizim beklentimiz Alman makamlarının bu konuyu ciddi olarak incelemeleridir. Öncelikle bizim talebimiz Alman makamlarının bu kişiyi tespit ettikten sonra iade etmeleridir. Bu sabah Adalet Bakanımız da bir telefon görüşmesi oldu.

ALMANYA'DA DARBE GİRİŞİMİ OLSAYDI TAVRI NE OLURDU?

Tersinden düşünürsek Almanya'da darbe girişimi olsaydı. Darbeciler Türkiye'ye gelseydi, buradan Almanya aleyhinde konuşsaydı, Almanya'nın tepkisi ne olurdu? Biz hukuk dışı hiçbir şeyden bahsetmiyoruz. Oradaki kişilerin hukuk çerçevesinde bize iade edilmesini talep ediyoruz. Biz Adalet Bakanlığımız tarafından gerekli girişimleri sürdürmeye devam edeceğiz.

BU KİŞİLER DERDEST EDİLİP TÜRKİYE'YE İADE EDİLMELİDİRLER

Genel manada MİT yurtdışında kaçak olan, iltica talebinde bulunmuş olan hakkında tutuklama olan kişilerle muhataplarıyla sürekli temas halindedir. Bizim talebimiz bu kişilerin bulundukları yerde derdest edilerek ülkemize iade edilmeleridir.