Bunun adı manipülasyon

ABD kaynaklı ekonomik darbe girişiminin ardından harekete geçen fırsatçılar, dolardaki spekülatif yükselişi bahane etti. Zam fırsatçılığı, ithal ürünlerle kalmadı. Tamamı yurtiçinde üretilen ve dolar kuruyla ilgisi olmayan ürünlerde de zam furyası başladı. Başkan Erdoğan'ın “Türkiye'de kriz yok. Tamamı spekülatif” sözleriyle işaret ettiği fırsatçılar, gıdadan mobilyaya, inşaattan tekstile hemen hemen tüm sektörlerde etiketlerdeki rakamları fahiş oranlarda yükseltti. 

18 TL'DEN 28 TL'YE ÇIKTI

Zam gelecek diye elindeki ürünü piyasaya sürmeyen, ürün stoklayıp fiyat yükseltme hesabı yapan, yerli üründe doları bahane ederek zam üstüne zam yapan fırsatçılar, vatandaşın bütçesini sarstı.  Gübre fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 130 yükseldi. Domatesin kilosu 4 liradan 12 liraya, bir adet yumurta 0,45 kuruştan 0,80 kuruşa, kömürün tonu 600 liradan bin 500 liraya, damacana su 6 liradan 11 liraya, yoğurdun kilosu 4 liradan 8 liraya çıktı.  Dolar fırsatçılığının son örneği tavukçuluk sektöründe kendini gösterdi.  Türkiye Kasaplar Odası Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, döviz kuru üzerinden tavukçuluk sektöründe fırsatçılık yapıldığını söyledi. Beyaz ete 9 ayda yüzde 200'ün üzerinde zam yapıldığını belirten Yardımcı, tavuk eti fiyatının kırmızı et fiyatlarıyla yarıştığını vurguladı. Yardımcı, “Bunun adı fırsatçılıktan başka bir şey değil. 

HER HAFTA ZAM GELİYOR

Devletin buna dur demesi gerekir” şeklinde konuştu. Tavuk eti fiyatlarına her hafta zam geldiğini, 9 ayda yapılan zammın yüzde 200'ü aştığını kaydeden Yardımcı, “Tavuk göğsünün fiyatı 2 hafta önce 18, bir hafta önce 22 liraydı. Bugün sadece bize gelişi 28 lira oldu. Ocak ayında 10 liraydı. Tavuk kanadının kilosu ocak ayında 7 lira 70 kuruşken bugün 21 lira. Kırmızı ete bir lira zam geldiğinde ülke ayağa kalkıyor” diye konuştu.

KASAPLAR BİLE İSYAN ETTİ

Kasaplar Federasyonu Başkan Yardımcısı Osman Yardımcı, dolarla ilgisi olmayan tavuk ürünlerine yapılan fahiş zamlara isyan ederek “Bunun adı fırsatçılıktan başka bir şey değil. Devletin buna dur demesi gerekir” dedi. 

Derdimizi dinlesinler

Fırsatçı zamlarına tepki göstermekten başka bir şey yapamadıklarını söyleyen Yardımcı, “Esnafa satma diyemeyiz. Büyük marketlerin satışını durdurmamız imkansız” şeklinde konuştu. Kasaplar Federasyonu olarak Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan randevu istediklerini açıklayan Yardımcı, “Dertlerimizi ve isteklerimizi iletmemiz gerek. Bakanlığın randevu tarihini en kısa sürede netleştirmesi gerekir” dedi. Kaçak et satışının önüne geçmek için, 'Sağlıklı nesiller için sağlıklı et yiyelim' adlı çalışma başlattıklarını açıklayan Yardımcı, “Yeni çalışmalarımız bunu takip edecek. Antalya Kasaplar Odası olarak tüm esnafımızın denetimini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.