0530 708 54 54
0530 708 54 54
19 Ekim 2018 Cuma 12:29:00 - Güncelleme:19 Ekim 2018 Cuma 18:53:00

Başkan Erdoğan: Eğitimde atacağımız adımlarla şahlanış yaşayacağız

Başkan Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yılı açılış töreninde konuştu. Başkan, "Eğitimde atacağımız adımlarla şahlanış yaşayacağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi akademik yılı açılış töreninde konuştu. Erdoğan,Yeni dönemde öncelikli hedefinin eğitimde içerik ve sistem olarak Türkiye’yi ileriye taşıyacak bir seviyeye ulaşmak olduğunu belirterek, “Dün gece Milli Eğitim Bakanımızla uzun uzadıya eğitim öğretimde neler yapacağız, ne gibi adımlar atacağız, değişim neler olacak? Bunlar üzerinde konuştuk. Tabi bakanımızın anlattıklarını dinledikçe umudum daha da arttı. Önümüzdeki kısa zaman içerisinde atacağımız adımlarla, yeni bir çıkış, diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum. İçerik ve sistem konusunda hala sıkıntılarımız var.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Son günlerde her biri kendi alanlarındaki birikimleri, başarıları, eserleriyle gençlerimize örnek olan 3 önemli kayıp yaşadık. Bunlardan biri fotoğraf sanatçısı Ara Güler’dir. Dünyanın son yarım asrına damga vurmuş, tüm önemli liderlerle foto röportajlar gerçekleştirmiş, objektifiyle tarihi tanıklık etmiş bu büyük ustayı tazimle yad ediyorum. Kendisi ve objektifiyle ailece, ayrıca şahsen tanışma imkanı bulduğumuz bu büyük usta son nefesine kadar ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmiştir.

DEMEK Kİ BİR ŞEYLERİ UNUTTUK, KAYBETTİK

Her zaman ifade ettiğim gibi başarı hangi işi yaptığınızla değil işi nasıl yaptığınızla ilgilidir. Türkiye devletiyle milletiyle kurumlarıyla kadim bir devlete ve millete sahibiz. Her alanda kökleri derinlere inen kurumlara sahibiz. Bugün en büyük 500 üniversitesi arasında esemesi okunmuyor. Demek ki bir şeyleri unuttuk bir şeyleri kaybettik. Yitik kaybedildiği yerde bulunur. Cevher bu topraklarda saklı. O zaman sorunun çözümünü de burada arayacağız. Eğitimde arzu ettiğimiz neticeleri elde ettiğimizi söyleyemiyorum.. İnşallah önümüzdeki kısa zaman içerisinde atacağımız adımlarla yeni bir çıkış yeni bir diriliş gerçekleştireceğiz. Hedefimiz eğitimi hem içerik hem sistem olarak Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak seviyeye çıkarmaktır.

DÜN GECE BAKANIMIZLA DA KONUŞTUK…

Dün gece Milli Eğitim Bakanımızla uzun uzadıya eğitim öğretimde neler yapacağız, ne gibi adımlar atacağız, değişim neler olacak? Bunlar üzerinde konuştuk. Tabi bakanımızın anlattıklarını dinledikçe umudum daha da arttı. Önümüzdeki kısa zaman içerisinde atacağımız adımlarla, yeni bir çıkış, diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum. İçerik ve sistem konusunda hala sıkıntılarımız var.

‘YENİ DÖNEMDE ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ EĞİTİM’

İnşallah yeni dönemde öncelikle hedefimiz eğitimi hem içerik, hem sistem olarak Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak bir seviyeye çıkartmaktır. Aileden başlayıp üniversiteye, oradan iş hayatına kadar uzanan tüm alanlarda eğitime bakışımızı ve uygulamamızı ülkemizin ihtiyaçlarına göre değiştireceğiz. Bu meseleyi çözmeden diğer hiçbir konuda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız.

‘8 MİLYON ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİMİZ VAR, DEMEK Kİ ASLINDA BİZ İYİYİZ’

Kendi bireysel çekişmelerinin, ideolojik saplanmalarının ve kariyer hırslarının esiri kadrolarla üniversitelerin böyle hayırlı çıktılar üretmesi mümkün değildir. Kısa bir süre önce malum Almanya’daydım. Almanya’da şansölye ile görüşürken üniversitelerinizde ne kadar öğrenci var diye sordum. Ve tabi kendisinden aldığım rakam enteresandı. Tüm akademi vesaire; 3 milyon civarında bir rakamdan bahsetti. Bizim ise şu anda 8 milyon üniversitelerimizde öğrencimiz var. demek ki biz aslında iyiyiz. Yani nitelik noktasında sıkıntılarımız olabilir ama bizim önümüz şu anda açık. 10 yıl sonra yapacağımız çalışmalarla ben inanıyorum ki, siz değerli hocalarımız sayesinde bu nesil çok daha güçlü ve farklı şekilde yetişecek ve biz yarışta o diğer ülkeleri de aşacağız. Aynı şekilde özel sektörümüzü çok zorlu bir süreç bekliyor. Organize sanayi bölgeleriyle okullarımızı iç içe getirmekte kararlıyız. Ve organize sanayi bölgelerinin içinde orada ağırlıklı ne varsa orada okulumuz da olacak. Ve teori-pratik buluşmasını buralarda sağlayacağız.

‘ORDUMUZUN YÜZDE 65 İHTİYACINI KARŞILAR DURUMDAYIZ’

2002 sonunda göreve geldiğimizde enteresan olan şudur. Ordumuzun yüzde 20 ihtiyacını karşılar durumdaydık. Ama biz şu anda yüzde 65’e çıkarmış vaziyetteyiz. Ve artık bugüne kadar kapılarına gidip alamadığımız bir çok savunmaya veya taarruza yönelik ihtiyaçlarımızda söyledikleri şu “kongreden izin çıkmıyor” ama şimdi o izin çıkmıyor dediklerini… Biz bunları üretir hale geldik.

‘ELLERİNİ OVUŞTURANLAR HÜSRANA UĞRADI’

Daha düne kadar ancak 10 yılda 20 yılda bir kez büyük yatırımlara imza atılırken, şimdi dünyanın en önemli 10 yatırımından 6’sına aynı anda ev sahipliği yapıyoruz. Son günlerde malum döviz kuru biraz yükseldi. Faizler aynı şekilde biraz arttı, enflasyon kıpırdadı diye birileri ellerini ovuşturmaya başladı. Yine hedeflerimize kilitlendik, gereken tedbirleri alıp yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca, ellerini ovuşturanlar da hüsrana uğradı. İşte bugün açılışını yapacağımız tesis örneği gibi, cari açığı ortadan kaldırmaya yönelik adımları da birer birer atıyoruz. Türkiye bölgenin yükselen yıldızı olarak gelişmesine, büyümesine devam edecektir.

En sevdiği şarkıyla sürpriz: Cumhurbaşkanı Erdoğan da eşlik etti

Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Korosu'nun eşliğinde söylenen İstiklal Marşı'nın ardından başlayan törende koro, özel bir dinleti sundu. Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Ümit İşgörür'ün yönettiği koronun dinletisinde solist Cansu Kırca'nın söylediği ilk şarkı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok sevdiği ve zaman zaman söylediği bilinen "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" oldu. Şarkıya Cumhurbaşkanı Erdoğan da salonda oturduğu yerden eşlik etti. Dinletinin bir sonraki şarkısı da yine Erdoğan'ın çok sevdiği bilinen "Nazende Sevgilim Yadıma Düştün" şarkısıydı. Dinletinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan koroyu ve solisti ayakta alkışladı.

Dinletinin ardından üniversitenin tanıtıldığı bir video gösteriminin yapıldığı törende ilk olarak öğrenciler adına Hukuk Fakültesi'nden Süleyman Bahadır Kahraman konuştu. Ardından da üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar konuştu. Prof. Dr. Hotar konuşmasında, bilimsel düşüncenin geniş kitlelerce özümsenmesi ve ortak düşüncenin yaygınlaşması sorumluluğunu üstlenen en üst kurumun üniversiteler olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Hotar konuşmasında üniversitenin faaliyetlerini de anlattı ve üniversitenin ihtisas hastanesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla açılacağını duyurdu. Eski AK Parti Milletvekili de olan Rektör Prof. Dr. Hotar, Erdoğan'a İzmir'e ve Dokuz Eylül Üniversitesi'ne destekleri nedeniyle teşekkür etti.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım da konuştu: 'Her fikir serbestçe konuşulmalı'

Törende Rektör Hotar'ın ardından TBMM Başkanı Binali Yıldırım konuştu. "Sayın Cumhurbaşkanım güzel İzmir'imize hoşgeldiniz" diyerek sözlerine başlayan TBMM Başkanı Yıldırım, "Üniversite 'evrensel şehir' anlamına gelir. Buralar bilgi ve düşünce üretim merkezidir. Fikirler akadamik yapının temelidir ve tehdit altına asla olmamalıdır. Güvenlik ve özgürlük ortamında her fikir serbestçe konuşulmalı,  tartışılmalıdır. Namık Kemal ne diyor 'Barika-i hakikat müsademe-i efkardan' doğar. Öğretim görevlisi ve öğretim üyesi olmak kendini ilime adamak demektir. Nasıl ki her eline fırça alan ressam olamayacağına göre her önüne gelen de akademisyen olamaz. Türkiye'de ne yazık ki bu ölçünün dışına çıkılan zamanlar oldu. Öğrencilerimiz bilgi becerileriyle değil de kılık kıyafetiyle değerlendirildi. Birçok gencimiz bu sebeple okulundan uzaklaşmak zorunda kaldı. Biz yaradandan 'oku' emrine muhatap olan insanlar olarak ilime, alime önem vermek zorundayız" diye konuştu.

Türkiye'nin gelişme tarihinde üniversitelerin özel bir yeri olduğunu belirten TBMM Başkanı Yıldırım, İstanbul ve Ankara Üniversitelerine Adnan Menderes döneminde 1955'te Ege, Karadeniz Teknik, Atatürk Üniversiteleri ve ODTÜ'nün katıldığını ve bugün Türkiye'de 206 üniversite bulunduğunu söyledi. Günümüzde bilginin çok değerli hale geldiğini, bilgiye dayalı işlerin ön plana çıktığını dile getiren Binali Yıldırım, büyük veri, akıllı yazılımlar, robot teknolojileri, yapay zeka, endüstri 4.0 gibi kavramların her gün daha fazla hayatımıza girdiğini, geleneksel üretim yöntemlerinin terk edildiğini ifade etti.

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX