Başbakan Yıldırım, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Dokuzuncu Toplantısı'nda konuştu

Dünya ekonomisi büyümek yerine daralmak yoluna gitti. Bu birçok ülke için büyük bir felaket bazı ülkeler için de fırsat anlamına geldi. Türkiye olarak 2009'da başlayan ve hala devam etmekte olan küresel krizde ortaya koyduğumuz kararlı politikalar, küresel krizin ilacının yatırım, istihdam, üretim olması gerektiği gerçeğinden hareketle 2009 dışında 27 çeyrek boyunca büyümemiz sürdürdük. Şunu bilmemiz gerekiyor yüzde 3'ün altındaki büyümeler ülkede ilave istihdam yaratmaz. Ekonomide ciddi sıçrama gerçekleştirmez. Büyümek tamam ama, büyüme belirli bir barajın üstünde olması lazım. Bizim gelecek yıllar için özellikle orta vadeli planlarda yüzde 5'in üzerinde büyümeyi tutmak için ekonomik kurgu ve düzenlemelerimizi buna göre yapıyoruz. Bunu yaparken de mali disiplinden vazgeçecek değiliz. Bir tarafı yaparken bir tarafı yıkarak yol almamız mümkün değil. 

Küresel yatırımcıların Türkiye'de hem yeni iş kurma, hem de mevcut işlerinin uzun vadede geliştirilmesine yönelik beklentilerini karşılayacağız. Güven yatırımcı için en büyük beklentidir. Güvenin devam etmesi yatırımcı için uzun vadede yeni projelerin, planların hayata geçmesi anlamına gelir. Güven noktasında Türkiye'de zerre kadar tereddütünüz olması. Türkiye dünyanın birçok ülkesinden her bakımdan daha güvenli bir ülkedir hem güçlü, hem de siyasi istikrar hem de sürekli kendini yenileyen, bu anlamda yapısal reformlarını hız kesmeden devam ettiren, gerek küresel gerek yerel yatırımcının beklentilerini karşılayan bir yönetim anlayışıyla istikrar ve güveni temin eden bir yönetim işbaşındadır. 

Türkiye 3,5 ay önce büyük bir olay yaşadı: 15 Temmuz. Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Şaka gibi belki ama silahlı bir darbe teşebbüsünü, silahsız bir güçle alteden bir Türkiye'den bahsediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesini, bayrağını, geleceğini seven vatandaşlarımız silahlı darbecilere karşı göğsünü siper ederek darbe yapmak isteyenlere darbe vurdu. Türkiye demokrasisini yok etmek isteyenlere hak ettikleri cevabı verdi. Türk Milleti Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun kararlı tutumuyla ve demokratik yollarla seçilmiş hükümetimizin kararlılığıyla ve milletimizin bir olarak, beraber olarak meydanları doldurmasıyla o büyük tehlikeyi, o alçakça girişimi bertaraf etmiş ve ülkeyi karartmak isteyenlere hak ettikleri dersi vermiştir. 

O gün sadece darbe bastırılmadı, o gün aynı zamanda Türk Milleti ekonomiyi de teminat altına aldı. Türk ekonomisinin darbe sonrası görünümü herhangi bir olayla küresel veya bölgesel olaylardaki görünümü arasında hiç fark olmadı. Göstergelerdeki değişimler çok sınırlı kaldı. Merkez Bankası bile piyasalara müdahale etme ihtiyacı duymadı. Hafta başına geçerken ekonomik hayat normale döndü ve bütün bankacılık ve finansal işlemler rahat rahat yapılmaya devam etti. Kamunun bütün kurumları da tıkır tıkır darbeden sonra işlerini görmeye devam etti. Ekonomimiz gücünü korudu, hiçbir sarsıntı yaşamadı. Bütün dünya Türkiye'de ekonominin de demokrasimiz gibi sağlam temellerine oturduğunu bu darbe vesilesiyle bir kez daha görmüş oldu. 

Bu alçak saldırı karşısında çok kararlı bir duruş sergileyen iş dünyamızın siz değerli temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarımıza ve aziz milletimize bir kez daha şükranlarımı ifade etmek isterim. İşi siz yapacaksınız, yatırımı siz yapacaksınız. Ürettiğiniz malı bütün dünyada siz pazarlayacaksınız, parayı siz kazanacaksınız ama birçok insana da hayatını idame ettirecek istihdam sağlayacaksınız. Bize düşen görev sizin önünüzü açmak, derdinize çözüm üretmek, engelleri kaldırmak. Özellikle sizden şunu istiyorum: Burada herşeyi açık açık söyleyin, siyaset yapmayın. Söylersek şikayet anlamına gelir, alınırlar, bundan sonra işlerimiz daha da zora girer diye düşünmeyin. 

Burada kader birliği yapacağız. Bu ülkeye yıllardan beri emek vermişsiniz, gayret göstermişsiniz, yatırım yapmışsınız sizler ve yerli yatırımcılar kim olursa olsun. Ekonomimizin, ekmeğinizin büyümesine katkı sağlayan herkesin başımızın üzerinde yeri var. Türkiye'de yatırım yapan hiç kimseye biz yabancı gözüyle bakmayız, bunu bilin. Yabancı mefhumu Türkiye'de yatırım yapanlar için geçersizdir. Bu ülkede yatırım yapan bu ülkenin girişimcisidir, bu ülkenin firmasıdır ve bu ülke için çalışıyor ve üretiyor. Bunun bilincinde olarak hiçbir kısıtlama getirmeden, hiçbir ayrım yapmadan bütün sağladığımız imkanlardan sizler de aynı şekilde yararlanacaksınız.